Bebek Yüzlü Ayşe
Ankara otogarı, mayıs akşamının sinsi ayazı
Bebek yüzlü melek elinde sigara yaklaştı Gözleri acı yağmuruyla dolu, çakmak istedi, ürkekti Yakarken sigarasını avuçladı ellerimi, üşümüş titriyordu Derin bir nefes çekti teşekkür ederek uzaklaştı Üç-beş adım öteye Hayatın yükü ağırdı belli ki çöktü oracıkta Aldı yüzünü avuçlarına, dayadı sırtını buzdan duvara Gözledim, bekledim. Yığılmış, yıkılmıştı adeta Dayanamadım, yaklaştım usulca Üşüteceksin belini yazık değimli bu genç yaşta Gözleri yağmur doğurdu aktı pembe yanaklarına Titredi dudakları keşke ölebilseydim dedi, yavaşça Düğümlendi kelimeler boğazıma, hayır ı bakışımla yolladım anca Geri attım birkaç adım söylenecek çok şey vardı amma Çekindim, korktum, üzüldüm. Kendimi sorguladım o dakka Üçüncü kattı otogarın ve duvar çok engindi, atlayacak mıydı yoksa Tedirgin göz ucuyla kontrol ettim saniyeli aralıklarla Yaklaşıp konuşsam dedim, vazgeçtim ya sapık sanırsa Çok gençti, çok güzeldi önünde uzun bir ömür vardı oysa Ya eyleme geçerse kurgusu kabus oldu çöktü aklıma Mesafeyi kısa tutmam lazım, yaklaştım iki adım daha Sağımdaydı, üç adımda yapışacaktım kollarına Başını kaldırıp baktı kızıla boyanmış gözlerinin buğusuyla Çantasını boşalttı, savurdu kartvizitleri sağa sola Yalvarmaya başladım Allah’ıma, ihtiyaç duysun sigaraya Topladı saçtıklarını çantasına kafa salladı yaptığına Çok şükür. Ya Rab. Elinde sigara adımları bana Yaktım sigarasını, kafesledim gözlerini bakışlarıma Senin yaşında kızım var dedim, yazık değimli sana Bende senin abinim. Çok üşüdün, getireyim şurdan iki çay Ben getireyim abi dedi. Gözleri doldu süzüldü gözyaşları Koştum, kaptım çayları geldim yanına, dört şeker attım çayına Çaycı geldi peşimden abi ücreti dediği anda Bebek yüzlü Ayşe tutamadı kendini attı kahkaha Anlattı bir bir hayatın acı günlerini Anladı oda insanın böyle güçlendiğini Yaşayan herkesin buna benzer günler geçirdiğini Veda ettim, sağ ol abi deyişine, minnettar bakışına Ayrıldım Ankara’dan düştüm İskenderun yoluna 12.05.2013 İzzettin AKYAPI |