HÜZÜN ÇİÇEĞİMDün gibi değil mi? hüzün çiçeğim Ekmek arası balık yerken kılçığı batmıştı dudaklarına Kan damlarken yüreğim sızlıyordu oysa O kahkaha atıyordu Gözleri yıldız doluydu, kucaklıyordu gökyüzünü Olta sallamıştık, güneş kız kulesine saklanırken Rengarenk poşetler çekmiştik saatlerce.. Ah İstanbul Ah ! sende her saniye yeşerir hüzün çiçeğim.. Yetmedi mi, bu şehirde sana tutsak olan yüreğim , Sulama artık sevginle büyümesin hüzün çiçeğim Telaşa verme martıları elindeki simidi göstererek Gülüşünü ekme boğazın köprüsüne, Yüzünü serpme mavi gökyüzünün tualine Bırak gözlerim seni doğursun damla damla Ve bıraksın pervanenin köpüren sularına Martının kanadında süzülsün hüzün çiçeğim Şaşkın bakışların alaycı tavırlarına teslim olmasın Yürürken korna sesleriyle ürkmesin hüzün çiçeğim Hiçbir mevsime tutsak değil hüzün çiçeğim. Hiç güneşle tanışmadı ve hiç ısınmadı Hep üşüdü yalnızlığın gözlerinde ve gölgede yaşadı hüzün çiçeğim Bazen tanıdık bir yüzde ya da aşina birkaç kelimede Bazen bildik bir yerden geçerken ya da çalan bir şarkıda Zamanın önemi yoktur, gecenin ve gündüzün de Ansızın yeşeriverir, yürür mazinin tonlarında hüzün çiçeğim 02.06.2013 İZZETTİN AKYAPI |
Sevgi yazan kalemiyin ritmi şiirlerin dansıdır…
Şiir yaşam biçimimizdir…
...........................................Saygı ve selamlar..