GÜL GÜZELİ
GÜL GÜZELİ
Kalem yorgun düştü. Kağıt, ak ve sabırsız. Kelimeler yetersiz. Kıskanır seni, Yakamoz, deniz, çiğ damlaları, Kıskanır seni, Bahar, nergis, kır çiçekleri. Kıskanır seni, Güneş, ay, yıldızlar. Saklanır bulutların arkasına. Seni anlatmaya karar verince, Berrak sular titredi, seni görünce. Gül güzeli, güllerin en güzeli! Çorak toprağa serptiğin, Sevgi tomurcukları fışkırdı yeryüzüne. Tebessümün doldurdu aynalarımı. Sözlerinle göçtüm gerçeklerden. Varlığınla karanlıklar kaçtı. Boş odamdan, yaşantımdan, Adın sevgi oldu, aktı. Saydı oldu serpildi, Aşk oldu, coştu coştu… Devirdi yasak setleri, mantığı ve beyni. Gül güzeli, güllerin en güzeli… Kalbim sana tutsak, Dilime ismin bile yasak. Seni düşünmek, seninle olmak, Her defasında yine keşkelere sığınmak. Gül güzeli, güllerin en güzeli! Kalbini doldurmuş parçan, Yer bulmak ne mümkün! Parmağın dolmuş yıllar önceden, Odan boş değil, soyadın elinden alınmış. Koşturmuşsun sorumlulukların peşinden. Dönüp bakman ne mümkün, Kar olup yağmışsın zirvelerime. Damarlarımda erimiş, Karışmışsın coşkun şelalelere. Elini tutmak, gözlerinde kaybolmak, Nefesini solumak ne mümkün! Gül güzeli, güllerin en güzeli… İzzettin AKYAPI |