gidelim buralardanŞiirin hikayesini görmek için tıklayın www.youtube.com/watch?v=iYDYGnBXy7g
Aklımda rüzgarın dalı kırışı Saklımda erguvanlar Hep aynı yerde dönüyor otobüs tekerleği Işığın dibinde salınan ellerini buluyor Cama yapışan ellerim Başımız dönüyor Çalkalandıkça İstanbul Düğünlerden kaçıyorum Göbek atmayı beceremediğim için Gelin çiçekleri kınalı parmaklara koşuyor Dolaysız cümlelerin soğukluğu aldatıcı oysa Yadırganıyor Kendimi ziynet bilişim Oyuncak bebeğin pillerini değiştiriyor bir anne Bir baba kırılan kanadını yapıştırıyor kuşların Balkona çıkarıyorum çocukluğumu Anılarımı havalandırıyorum güneşte Tel tel kabarıyor mutluluğum İstanbul’dan önce Sonra Otobüse dönüyor zihnim Yok denecek kadar küçülüyorum çiğnendikçe Sakız olduğum bir ağızda Yer değiştiriyor koku Varımı yoğumu bırakıp Gidiyorum oradan da Ah Nazan! Biliyorum Dayanamıyor insan bakmaya Sırtını yaslayamadığı ağaca Yüklerimi bırakıp ilerlerken herhangi bir yolda Yanılıyorlar; Vazgeçişin hüznünü arayanlar gözlerimde Gözlerimde yaşamak var yeniden Sırtımda tatlı bir yorgunluk Bir de nisan bereketi; erguvan yazı İstanbul hatırası Bir içimlik ‘’Gidelim buralardan, dayanamıyorum’’ |