Cinsel Kültür 3-Hengame
öküz güttüğümüz baharlardan hemen önce
sidiklileri, sümüklüleri, vee tembel kızları ayıklamış, başka kızları da tanımış olurduk hatta ilk kavgalarımızın temelinde; “aslı-astarı yok” diye, yemin billah, bin kerre inkar gelinse “üçden dokuza şartlar şart olsun” diye yemin edilse de mektepdeki kızları bulurduk, hem de can düşmanlığı seviyesinde rakiplerimize garazlanırdık Çataldepede, Gölyerinde, Gocacayırda, güttüğümüz hayvan kendi kendine, geviş getiri(r)kene guyruğuynan meşgilikene ıscakdan, eşşekler bi aşşa bi yokara başlarını sallamaya başlayınca, dabannarı yağlardık tez elden heleşenk yanında “beker hocası”na varılır ya da elebaşın tam annacında mevzi alınır.. eğişilir, yamışılır, gözlerinin içine bakılır, “ağzının içine düşülür”dü sanki “geride kalmak” kimsenin işine ğelmez tabi her an konu, o anda orada olmayanın yakınnarına gelebili(r) neminazıım birilerinin ağzına sakız olmakdanısa bi an evel heleşenk gadırosuna ğirmenin çaresini arardık, durduk yerde, a(ğ)zıynan guş dutan tingozanın teki, bi hıyarağasının en önde gedeni olmadık bi gonuynan alakalı tahası kel alakalı seni bi yere olmadık bi mahanayına(n) yollamaya ga(l)kıyosa getmek ilazım, neme(l)nazım “ıı-ııhh” deme işin aslı “ı-ıh” deme şansın da yok, neye biliyon mu? ordakı herkeşi garşına alısın, biz kimseyi garşımıza almayı göze alamazdık.. tabii, getmek emme bi an evvela da dönmek ilazım ki;.. senli hekayeler ayileni , yakınnarını da içine almasın değilise “yandı gülüm keten havla” herkeşin suratındaki muzip gülüşlere, alaylara mani olamazdık, en çok da son zamannarda birinin adı garışmışsa bi fanfinfon işine olmadı gelişgin, fingirdek, hopba, herkeşin a(ğ)zını sulandıran, bi gızın gardaşı, akrabası filenisen olmadı, etişgin halan ya da dul bi garı varısa ayilenizde -eşeklerin yerini değişdirmeye -filan bunardan su, -falancanın harımından bosdan -filancanın dağdaki ağacından, erik, armıt, gayıse olmadı ütmelik nohut getirmeye falan bağda üzüm olmadı, falanın tarlasından garpız, kelek günün gederine göre gök, ham, kelek, sası neyise yolmaya, aşırmaya, çalmaya istemeye, getirmeye mamir edilisin ne etiraz edebilisin, ne getmen deyebilisin naçar, isdemeye isdemeye de getsen sen da(h)a yola düzülmeden gonunun nereye geldiğini bal gibi de bilisin emme elden ne geli(r) anlamazdan gelirdik hatta olmadı kelek çalınacağsa “-ben edemen” mi dedin Gozir’i yanına ğata(r)llar, seni sınarlar hemi seni, hemi de onu dillerine dolarlar bilmezden gelir, güya annamazdık bile bile ladesi yutar goya salaklaşırdık anasına sattımın gader böle bişiy işde.. elinden ne ğelir, sen geldiğinde gonu; çokdan, köseden, ağanın garısına, yüzbaşının gızından gediklinin bilmen nesine ordan bilmen taa nere varmışdır, goya eşek değiliz ya, bal gibide annardık eğer senli gonular bitmedi ve sen de duyma menziline etişdiysen başga biri sözü alır “-len patişahın aklına şeytan girdi birinin dadını marağ etdimiydi gocasını sefere yollarımış”, başbakan; bakanı, muhtar; bekçiyi, garıyı “tek düşürümüş ” ki… annarsın ya” mayır-muyur, abidik-gubidik katakulli.. bekçi galmakdanısa muhtar olmanın çıkar yolu üsdüne mali hülle gurarddık.. bir şekilde uzaklaştırılır yeni yetmeler olmadık mahanalarla uzaklara ve hayat mektebinde, çala kalem sıkı dersler başlar “-yoğurt çenceresine gaşşık banıldıysa banılmamış gibi olmaz”mış “-Allah gadını erkeğ uçu yaratmış amma herkes kendi batmasına” bağlanmış “-tarlayı usulünce sür, arada bi nadasa burak” “-hak yolu durukana bok yoluynan uğraşma” “-kör beygirin hamıda yüklendiği gibi Allah ne verdiyse yüklenme” “-çeşme mi bu, Allahın verdiği suyu acçık idareli gullan” “-adı elgızı emmeee evladiyelik” zerreden feyzalırdık DİPNOT neminazım : neme lazım, neme gerek, doğrusu, beni ilgilendirmez ayile : aile, efrat, akrabalar sası : tatsız-tuzsuz, olmamış, olgunlaşmamış, sebze ve meyvenin kendi tadında olmaması, burukluk. tek düşürmek : yalnız bırakmak, tek başına bırakmak sıkı : yoğun RESİM Kocadağ’dan Göl Resim için A.Tırtar’a teşekkürler |
Siz hep yazın .
Selamlar