Duy Feryadımı
uçup savrulup üstüme kondu küllerin
günlerce yalnızlığı çizdiğim kıyılarımda aydınlığı umarken ansızın ışıksız kaldım sen karanlığa açılan tüm kapılarını açtın yüzümü döndürüp karanlığına nefesine yürüdüm el yordamıyla ellerini düşündüm başka kollarda dudakların kim bilir hangi dudakta çürümüş çiğnenmiş çıplaklığımla korkularımla yalnız başıma kalınca yenik gövdemin üzerinden şimdi çiğneyerek sen de geç üzerimden sen ki gece gündüz hep aynı sevdada bir bakışınla mevsim ötesi coşkuyla taşın ve toprağın en özündeki sevdayla şubat ayazında nehirlere salardın beni zaman mor günlere döndü sonunda çürüdü bahçemdeki emsalsiz elmalar delişmen günlerin aklarına büründüm şimdi yürür içimde sinsi bir korku kulak ver gümbürtüsüne yüreğimin duy artık sana olan son feryadımı dinle içimde koşturan deli sevincimi bir yıkık evde bulmadan bedenimi Selahattin YETGİN |