Toplanacak bir yerimiz bile yok Myanmar'lı Abdullah
...
Abdullah bütün masal kahramanlarının yüzü elastik yayıldıkça kararan nedir gökyüzümüzde bilmesek ne hoş ne güzel dağları patlatıp savuruluyor bak Mekke şehrinin teslim bayrakları bile yok ne hazin tozu dumana karılmış nereye baksak çift görmekteyiz tırnağını etimize geçirmiş bir kez emperyal fahişeler kardeşlerimiz nasıl da besliyor onları asla bilmeyeceğiz çok değil az önceydi parmağımızı uzattık hani kor kırmızı ve siyah ve çamurdan bir nehir ne bulsa yutuyor gömgök katlimiz nereden bileceksiniz kapitalizmin pamuk şekerinden daha tatlı oyun kurallarını unutmadık: patates çikolataya tercih edilebilir // ya rab kelimelerden mi çıkarılır bu nezir Abdullah ateşinden mi dir ki İbrahim’in // ekmeğe, uykuya ve öpüp koklamaya utandığımız anlarda çocuklarımıza bulaştı bak kanlı tehir kanlı nehir kadmiyum kırmızısına dönüyor yeşermiş ne kadar yaprağı varsa düşlerimizin bak yine yaklaşamayacağını düşünüyorlar gazabın çocuk bak işte tam buradan geçmekte ilk pişmanlık ilk gömü töreni adı asla anılmadı ki kuran ı Muhammedi’de Hâbil ile kâbilin şimdi geliyor sökün etmişte isimsiz işaretler dokunduğumuz aya aydınlık veren güneşiniz en taze en esrarlı sükutu içer kelimeler belki bakın yine titan beyazına kaydı göz bebeklerimiz simsiyah Abdullah nedendir neden neden bu dünya cehenneminde herkes bu kadar aşkî bu kadar serin ... |
kir damlatıyor eteklerimiz
her şey daha koyu siyah karadan.
.....Kutlarım Wewin sultan.