1
Yorum
32
Beğeni
5,0
Puan
284
Okunma
Şayet surlu seyirde ayakların ufak kaldıysa
zincirlerini kapıda bırak dedi
ölçüyü terk et
iki tepe boylu boyunca
inip gittiğin vadide seni kim karşıladı
mavi göğe ve bulutların aldığı şekle
en son ne zaman baktı
kıran girmiş vakit, aralıktan sızar
sonu gelmez bilmediklerinin de
adın, imanın şartlarından sayılsın dedim
el basınca kutsanan
ve basınca dayanan yerde dursun
fırtınanın kumu tanımadığı çöl geçsin aramızdan
dedim ki
üçkızkardeşe yemin olsun geceler
seher vaktine kuşlar sürülsün
silahlarını siyah yaşıma say
kapımın dışında bırak zamanı
nerede dövüldü zincirimiz nasıl dolandı
iz ize anlatma
kalsın
amânın körelmiş kılıcı ki bir andı
yukarıya fırlatılmış meyvayı kaça bölmüştü
söyle
ne ilk insan, ne de son
sana inanırım
onca zamanı hiç hiçe koparılmadan geçtik
geçiyoruz da
•
5.0
100% (6)