Akşam Dişlendiğinde... Pembe ufku ısırır... eğer durduğumuzda topraklar kaymış olmasaydı uzun bacakları üzerinde yayılan otlar kokusuyla mest olmasaydı rüzgarın külü dağılan sigaranı alazlamasaydı geçerken dağlandığım ayrılıklar güneş her kayıp ilerlediğinde ufka anımsamak alıp götürmeseydi kalbimi durup, durup yeniden başlamasına sonsuzmuş gibi şekiller alan melodisinde aşkın bütün ayçöreklerini çocuklara dağıtmasaydı Afrika dayken annem ben böyle sanki o bozkır dağın herhangi bir anında ellerini rüzgara tutmasaydı yaz dalları gibi yüklü boynun alıp getirmeseydi akşam eğimlerinden kızıllığını alnındaki efkar dağlarda yakılan her ateş sokağa çıkmasaydı geceleyin ve annem tülbentleri oyalarından söküp çivitli sularda durulamasaydı hergün ben böyle şimdi buharlaşan soluğumu ve kırmızı hırkamı ve buz tutmuş ellerimi böylesine inceltmezdi çok ama çok uzaklarımızda savrulan yıllar ... |
ve buz tutmuş ellerimi böylesine inceltmezdi
çok ama çok uzaklarımızda savrulan yıllar
İçten dizeleri severek okudum üstadım
Yüreğine kalemine sağlık
Yürek sesin hep çağlasın
Saygılar.................