krizantem
Bir zaman kanatları vardı kadınların
ve onların sırtlarını bu denli muhteşem yapan kanatlarının olması gereken yer. Ben kadının sırtına bakarım önce Yani kanatlarına… Kafede çalışıyor bir zaman kanatları olan kadın ve meleklerin öbür tarafta tanrıya kadınların bu dünyada erkeklere hizmet ediyor olması tesadüf mü? Diyorum. Rahmi ters yüz edilmiş memeli gibi çılgın gözleri ter damlası içinde okyanus taşıyor yarış sonrası boynunda beyaz köpük ingiliz tayı kafede çalışıyor güçlü kadın bir aşağı bir yukarı tepsi içinde yiyecek ve bira taşıyor parası olan tükürük dolu ağızlara anlam yok burada toprağın karnı burası som altın ölü kemik var sadece işte parlak bir gülümseme çakıyor ağzında biraz sonra birleşecek dudaklarımız bacaklarını örten ince kumaşı sıyıracağım önce ve renk süt beyaza açacak boynundan aşağı dişlerimle seveceğim onu sıcak dar kanalın içinden geçeceğim defalarca manş denizin’de yüzeceğim aşkla elinde bira bardaklarıyla geçiyor yanımdan bir zamanlar kanatları olan kadın bu öğleden sonra güzel bir şeyin sonrası kadar zor benim için ve üzeri ilgisizlikle karalanmış çocukların yürüdüğü soğuk sabahları hatırlatıyor bana bu öğleden sonra güneşin sarı kurşunları yağıyor üzerime elveda diyemeden ya da merhabadan önce kaybetmek istemeyeceğin birisi işte yine geliyor üzerime çıplak bereketli ve müşfik kokuyor krizantem… |