giderken koyamadın beni heybene!
yüreğim Filistin askısında
ve ölmeden önce staj yapıyor gözlerim canımdan can çıkardın suya değdi ayaklarım kabardıkça kabardı safrası gecenin felç oldu güvercinler hayra yorulmuyor niyet üstüne düşmüyor ayın gölgesi kırıntısı doyurmuyor yıldızların acıdan eski bu boyunduruk tek başına koşulmuş ben günahtan yeni içime saplı saban perdesini açmıyor umut ademoğlu zorlada olsa söyletiyor Şahmaran’ın sırrını sokağımdan geçmiyor mut satanlar fışkınlanan bu toprak boğazıma inen bu sürgün yosmalaşan çiçek kendisi dışında hiçbir şeyi değiştiremeyen zaman ağırlaşan ruh bıraktığın yük Atlas’ı bile ezer yetmiyor babamdan aldığım öğütler tanrım diyemiyor dilim aczim kırıyor bütün iğneleri yırtılıyor sema kasıklarımdaki bu sancı yerçekiminden değil güneşi mi yedim içim yanıyor giderken koyamadın beni heybene! |
Ve sonsuz tebrikler, herşey gönlünüzce olsun.