İsimler ki isme pusu
Garip garip diyar diyar,
Dolandığım iller adsız. Her nesnenin bir adı var, Yaşadığım hâller adsız. Parça bölük evre evre, Pervaneyim ben bu devre, Kuşatıldım çepeçevre, Beni saran teller adsız. Bir gönlüm var eğleyemem, Ona cefa eyleyemem, Dertlerim var söyleyemem, Konuştuğum diller adsız. İsimler ki isme pusu, Şaşar kalır gönül kuşu, Ne rengi var ne kokusu, Bahçemdeki güller adsız. Bir birini vuran silah, Sonsuz isim bir tek İlâh, Efil efil akşam sabah, Esip duran yeller adsız. Aşk ayırmış iki kaşı, Ortasında sonu başı, İçimdeki dağı taşı, Yıkıp giden seller adsız. İsimleşip sıfatlarla, Bir noktayken çok adlarla, Kalem olup kitaplarla, Yazı yazan eller adsız. Bilmediysek celalini, Göstermezse kemalini, Cananımın cemalini, Perdeleyen tüller adsız. Hak’ka giden yollar zormuş, Yaralıyı esma yormuş, Nur sandığım meğer kormuş, Arta kalan küller adsız. 11.03.1999...Mustafa Yaralı |
Yaralıyı esma yormuş,
Nur sandığım meğer kormuş,
Arta kalan küller adsız.
....... her adsızın adı esma
kulun muradı esma
gayrısına kulak asma
kalem tutan eller adsız....
haddim olmayarak üstad saygılar kaleminiz daim olsun