Yabancı Şiir
Dün karların altında kardan bir hayalken
Bugün çığların altında kaldı bak hayal bileklerim Beni elleri yorgun gözleri uykulu birine sattın aşk Beni bu keşmekeşliğin dibine yolladın Şimdi bu kadar susar şu kadar söverim de sana Ayıp... Kim akıtmış yastıktan gözyaşlarını gözpınarlarına Kim tersten yaşamış ta önce ölmüş sonra... Misal kaç kez türetti ayrılıklar bu ayıpları yolsuz yordamsız doğuran bu kuyruklu yalanları kim söyledi de karıştı cehennemine yeryüzünün ve biz misallerin üstüne tuzmuşuz... Şu geceyi süsleyen gri bakışlı baykuşların Bataklıkların bizi yem diye tanıdığı Tüm insanlığın içine kus şimdi Kus baharı, Misal Ben ağlarken gülmesin insanlar .. Çatallı seslerin boğuk muhabbetlerine gerip göğsümüzü En koyulmaması gerektiği yerde koyup noktayı Gitmek sonra, Bir cümle bile etmezdik oysa... Yerine acıyı devirdim dağ gibi taş gibi çöreklendi içime kuşku diye biri Meçhul bir şarkıydı en beğendiğimiz, Küçük bir çocuğu andırırdı şirimiz Oysa Bu defter çoktan kapandı dedi;şairimiz ... Şu gece perdesine bakıp bakıp attı rengini yüzüm Yüzü koyu mürekkep çalıntısı bir kaç nakarattan, Bir kaç nakarattan dinlemelik bir adam Öyle ki biliyor güzü, adı gibi biliyor... Benim bir parmağımda Sol Bir parmağımda Mi ... Onun serçe parmağı uçarı bir parmağı yüzükden... Şimdi hiç de yabancı olmayan bir türkünün kaçtık elinden Oysa Bir cümle bile etmezmiş bizden... |
şiir ile..