Yuvarlanan taşlarne çok ateş püskürdü atlar bir damla su taşlaşmış ırmak gece yıldızlarda iki tabutluk üç parmak yaba harman kabuğu neden kelebek kozasını örer kendi celladını doğurur aşk sıçrar göğsünde ağrı aynı yerden doğar nehirler giderek ayrı yöne dökülürler şimdi yaprak kırağı uzak bir tepede yarım parçalık ay orada suya çekili mil bir kahve kantası parmakları eksik bir parça gölgesi uzandığı ayin şarkılar yüzünün yarısı yok yüzümün yarısı gece hala uzun uykusuz kirpik kıvrımı dağınık kumlar dalgalar kıyıları acele dövüyor bir ileri bir geri boğuluyorum belki korunaklı dua değildi elleri o orada duruyor çürümüş iskeletler gibi bu gece kaç tabutu sayacak şair gölgelerde ses yok, bir nida ilahi yankı ya da ilahlar suyun mecalsiz akışına deviriyorum yüzümü korku, korkuluklar kim cüret edecek uyuyanların gözlerine bakmayı kaç taş suya adayacak kendini. lacivert |
ırgalanıyor yine yüreğimin yarısı
diğer yarısı addaa gitti
şiir için mercyyy :)