'Şarkılar Seni Söyler'Bir gündür elbet boylu boyunca şu yaşadığımız terazinin ağırlık yüklü yanı ekseriyetle sakındığımız üzeri nazara boncuklu kese kağıdı dolduran bir yürek diğer yanı tutturamıyoruz işaretlerin ucunu ne uzak ülkelerin burcuna ne toprağın hengamesine katık oluyor şu yaşadığımız balkon altlarına merdiven basamaklarına bakkal kahve önlerine gidiyor oturuyor bekliyor bekliyor bekliyoruz sonra yol boyunca trafik lambaları yol boyunca dilenciler işportacılar seyyar satıcılar çocuklar oyunlar çöpler arabalar ağaçlar kaldırımlar ve işaretler işaretler işaretler ne hızlı ne yavaş ne kıvırcık ne düz ne siyah ne beyaz yürüyoruz saç telleri katışıyor rüzgara kokular korkular kuruntular ...yürüyoruz en işlek caddenin en arka mahallesinin en güzel kızıyla kuşların manevraları bulutları kıskandırıyor yağmur bir çaya davet ediyor bizi parti sloganları takım sloganları ülküler arasından eylemler zincirler ve zenciler arasından buğusu geliyor terin yürekten geldiği günlerin ağlamak ölü bir arkadaş edinmek ölü bir aşk yaşamaktır ölmek üzere olan bu dünyada ağlamıyoruz yoksa amacına ulaşmış bir ordu tahayyülü bir akasya bir güvercin yumurtası -içeri giriyoruz hep birileri birileri birileri bir şeyler yapacak olan kim neyi ne zaman bilmiyoruz bu baykuşu bulamadığımız ağaçlar arasında gece vakti karınca fısıltıları duyuyoruz tereddüt endişe şüphe irkiliyoruz bir nem yüklü yaz ikindisi kulaçlar ve kucaklaşma birbirine karışıyor iki yaşam mücadelesi bir boynun bir gövdenin ve büyük suların büyük dağların sıcaklığından kaçıp sıcaklığına varıyoruz kırılıyor kırılıyor kırılıyoruz ve başka hassaslıkların tedavisi oluyor bu camlardan kapılardan denizlere göklere karışır gibi baktığımız ah o şarkının içimizdeki geceden bir beyaz bulut gibi geçtiği |