yol
meharet kısa boyuna uzun bir yol diyordum inanmıyordun süleyman
oysa tenine harf düşüyordu o kabuğun emeğim göbeğinden soğuyordu bazen şehirler insanlardan daha güzel çağırıyor insanı biz o sesin makamını seviyoruz süleymanla sonra şaré’ye konuk kaçıyoruz yeşilin tenine üflüyor bir şey karma karışık oluyoruz koyusunda gözlerine denk bir dem sarkıyor geceye biz sebebsiz soluğumuzu yutkunuyoruz ikimizde kanıyoruz süleyman kasığından yara almışcasına bağırıyor ben içimin karışıklığını toparlıyorum sonra süleyman bir yolu oynuyor ben se bir sokağı ikimizde durduramıyoruz seni sen içimizden geçiyorsun işte yol biz içimizden geçenleri seyrediyoruz demek ki süleyman ikimizde sağlam bir bünyeye sahip değildik o sebebtendir ki kustuk içimizden geçen herkesi ve her şeyi şimo |
.