keçilerin türküsü (!)mum gibi eriyor düşlerimde, ellerin salkım söğüt gölgelerine sürüklüyorum bizi gitmek istiyorsun olmaz diyorum olmaz şahidi olamam senli yenilgilerin gözlerimi kapatmamı söylüyorsun ellerin eriyor düş bahçelerini ıssız bırakıp ben de kaçıyorum bir nokta cümlesini arıyor bitkinliğine rağmen yazacağım mektupların harflerini topluyorum dağıldığı yerden bir dolu den den(’ ’ ’ ) seni seviyorumlu satır altları bir dolu ten düşüyor gözlerinden sarışın, esmer, buğdaysı yeni yetme çağlarımın masum arsızlığıyla dikiliyorum karşına sonra adam duruşunun kararlılığıyla kaşlarını çatıyorsun içimdeki çocuğu korkutan bakışların gülme isteği uyandırıyor bende kusura bakma diyorum kahkahalarla artık biliyorsun gözlerimle dudaklarım arasındaki bağı sessizliğini de alıp gidiyorsun duymamak için gülüyorum unutana dek çaresizliğin tadını çay yapıp yeni bir romana başlıyorum sigaramı yakarken ellerime takılıyor bakışlarım ellerin küçülüyor yeniden habercisi oluyor sarsılan omuzlarım krizin aynı sahnenin içinde buluyorum kendimi adamlar geçiyor önümden dik yakalı ispanyol paçalı yana yatırılmış saçları, hele ayakkabıları! yerlere yatıyorum gülmekten artık biliyorsun nedenini bu film ağır trajedi |
ne olursa olsun senin şiirlerinle ilgili ödevlerimi mutlaka yerine getiriyorum. Birikmiş de olsa, mutlaka okuyorum.:)
Şahanesin sen Deniz kadın, azizem... Sevgimle canparem.