kuzgun ağzında gözüm
İyi olmak yetmez bazen
biraz talih olmalı insanda kuzgun ağzında gözüm, çalınmış talihtir kadeh içinde sese uyumlu ıtır yılmayan aslan yüzüm çok hızlı çizilir aynaya ve kırmızı petrol arayışıyla kuru deride gezinen sineklere rağmen burada, anadolunun göbek çukurunda bir barda otururken zengin kadınlar, hiç yapılmamış iyilik peşinde şişmanlarken anoreksi genç kız bana bacaklarını açıyor. Tütüne sarılı bedenleri sönmüş, acıya isyan eden insanları düşünüyorum, ne sanıyorlar? Bu dünyaya sefa sürmeye geldiklerini mi? İlk atom bombasına tanrı ses çıkarmadı Bir sonraki insanı silebilir dünyadan ve bu ihtimale karşı çok sakin oturmuş bekliyoruz 2013 yılında anadolunun göbek çukurunda bir barda her şeyin daha iyi ya da kötü olmadığı zaman kusmuğu içinde yaşarken yeni uyanmış gibi başlıyor yağmur ıslak tazgah üzerinde sıcak şarap kokusu ve benden başka herkes kaçıyor yağmurdan nükleer serpinti mi? bir bomba mı düşüyor, üzerimde patlamadan önce kadehi dikip bekliyorum. Katil yürüyor sokakta öldürmek için, bir sonraki kurban arayışında gözleriyle bu kez talih üzerinden gitmeyi uygun görmüyor, bir kadın mı olmalı? Uzun zaman önce ona koklatmamış kadını hatırlatan seksi kadını görüyor, işte talihsiz, güzel kadın denir buna. Değişir gökyüzü, maviye seslenir ve mavi, bazen yeterince mavi olmadığından utanır, saklanır buluta Yeşilin asla gerçek yeşil olmadığı gibi, araşır içinde ahenkle. Gece olunca meydanı kapatmak için insanları kovalayan şehrin delisi vardır bir yerde yol gösteren deliler olmadan ilerlemez insan bir zaman garip şeylere şiir yazanlar vardı kadın memesine, ellere, ve kadının biri bel kokusuna yazmıştı, bel kokusu diyordu, çok koklamıştı belli ki aklını yitirecek kadar, ekşi yoğurt gibi diyordu, ağzımdan akan sıcak ekşi yoğurt tadında... Düşleri döndüren anahtar ılık ve ılgıt bekler şair soluğunda. Kuzgun ağzında gözüm, en yeşili... |