Sen yoksun diye
Günlerdir bu şehre yağmur yağıyor
Hemde bardaktan boşalırcasına yağıyor
Bir uçurumun kenarından ayağım kayar gibi
Tüm yıldızlar uçurumdan aşağıya kayıyor
Gökte bir şimşek patlıyor
Yüreğin dar geçitlerinden geçer gibi
Ömür umuttan önce göçüp gidiyor
Şimdi sen yoksun
Ben yokum
Biz yokuz
Ben, sen birer sonbaharız şimdi
Üşüsekte,
Kalbimize ayaz düşsede
Bir bahar özlemiyle
Sarılırız gecelerimize
Dün gece defalarca sağ’a dönüp uyumaya çalıştım
Hani sol’undan kurşun yersin ya
Olurda geceme o düşerse diye
Yediğim kurşunu hissettirmeden
Gözümden damlayan yaşlarda boğulurken
Hıçkırıklar arasında uyuya kaldım
Sol’umdan kurşunlanarak
Şimdi sen yoksun
Ben yokum
Biz yokuz
Ben, sen birer sonbaharız şimdi
Üşüsekte,
Kalbimize ayaz düşsede
Bir bahar özlemiyle
Sarılırız gecelerimize
Şimdi bu kalabalık şehir
Bir odanın, dört duvarı arasında,
Susuz bir toprak gibi kurak
Ve bir o kadar da yağışlı geçecek


Sadece o’nu sevmek istiyorum
Yokluğunu unutmak istiyorum
Ve özlediğim kadar düşlerimde görmek istiyorum
Ben teninde nefes alırken,
O akan göz yaşlarımı titrek elleriyle silsin istiyorum


İbrahim DALKILIÇ 26/03/2013 // 16:50 )