Ey yüreği talan edilmiş adam
Hançerlenmiş buğday tanesi tenin
Ve mutluluğun astarı asılmış yüzünle
Kendinden kaçman yersiz
Ve okyanuslarda boğulduğunu seyretmen
Ve kurşunlar altında kalman nicedir

Gün olur
Gök dökülür mapusluğunun üstüne
Gün olur
Zindandan beter geçer günlerin
Ve kelepçe takılır diline
Ve bir ok saplanır gözlerine
Bakışların kışı anımsatır
Sonbahar eser yüreğinde
Ve tozlu yollarda ayak izin kalır
Ve ranzan tek kişilik tabutu anımsatır
Başucunda mezar taşı gibi durur yalnızlığın

Ey yüreği talan edilmiş adam
Gülüşün serseri bir kurşun soğukluğunu anımsatır
Namluya sürülmuş bir kurşundan beter durur
Tetiğe dokunsan
Mığ gibi yüreğe saplanır
Acıyan tek yarandır
Sesine çığlıksız kalman
Üstü tozlanmış bir çocuk misali
Silkelesen tozunu alacaksın biliyorum
Tozunu almak istemediğin acıların nicedir

Baharı koklamak istersin avuçlarının içinde
Saçlarını taçlandırmak istersin papatyalarla
Ve sevinç çığlıklarıyla uyanmak
Kurduğun düşlerin mutluluğunu yaşamak
Ve acıyan tek yüreğin olduğunu unutmak istersin

Ey yüreği talan edilmiş adam
Gecelere bulut olup yağman nicedir
Mutluluğuna hüzün olman
Ve tüm özlemlerini
Gecenin ayazında bırakıp
Ardına bakmadan
Hasretliğinin dar/ağacına yüreğini asman nicedir..

İbrahim DALKILIÇ ( 22/03/2013 // 17:25 )