TÖVBE YÂ RABBİ!
Bugüne dek hayatta, fi’lî/kavlî yaptığım
Mâlâyâni ne varsa; tövbe ettim, vazgeçtim. Bir işin temelinde, yoksa Hakk’ın rızâsı Yarama merhem sürse; tövbe ettim, vazgeçtim. Bâki’ye sıra gelmez, fânileri övmekten Ne tat aldım bilmem ki, şuna/buna sövmekten Usandım yeter artık, soğuk demir dövmekten Isıttım koydum örse; tövbe ettim, vazgeçtim. Gelmeli mi ilâ ki, mânevi bir işâret? Yanlıştan dönmek ise, ne güzel bir alâmet Beni itme kör nefsim, şüpheliyse ticâret? Kapayım deme parsa; tövbe ettim, vazgeçtim. Gidilecek bir tek yol, o yolsa Hakk’ın yolu Yeter artık terk eyle, hem sağı hem de solu İçimiz fitne/fücur, kötülüklerle dolu Birisi kalbim yarsa; tövbe ettim, vazgeçtim. Çok arzu etsem bile, olamadım sâlike (1) İhtiyaç vardır elbet, her zaman bir sâ’ike (2) Kabir denen o yerde, ilgili melâike Bana sen kimsin derse; tövbe ettim, vazgeçtim…? 22/03/’13 Hanifi KARA (1) Sâlik: Mürit (2) Sâ’ik: Götüren, sevk eden |