Bir yağmur köpeği *bir rüyadan düşer gibiyim şarap aşk ve işkence biraz gece mayhoşluğu sen uzak ellerim giyotin ağacı ağlak menekşe sular hırçın bir sokakta kesiyorum saçlarımı köşedeki lamba sönüyor adıyaman tütünü bas ciğerlerime bir cumartesi pazar pazartesi beni öldür atların yele hikayesinde herhangi bir zaman herhangi tren istasyonları pencere uzun koridor bozkır ıssızlığında nasıl üşüyor dans edip kırılan şu mavi gölgeler çat kapı ıslanıyoruz övgüden uzak sadece tutku pis lanet gerçeklik sen rüzgarda otur okşasın benim yerime ikiye ayırsın ben kırmızı rujlu lilith dağınık yatak, çarpık kaburga gün doğumu hasta lekeli retina yırtığı bana kalp atışlarını ver korkularını gözyaşı ver ateşli nehir hep uzaklara doğru yavaşça kaybolma hızlıca düşüş kontrolsüz çizgi bana nefes ver siyah buğulu tüten kapılar beyaz lekeli kapısı yok kapılar dumanlı bize bir dua bırak yaz gibi parlak kış gibi soğuktan kanat parmaklarımı kanamak güvenli olmayı hissettiriyor benim büyük adam beklenmeyen cennet ya sarmaşıklar soluyor ya gölgeler çiziyorum duvarlarına ve derinlik, ruhum yükseklere ulaştığında ben seni öldürüyorum arkada yağmur lacivert |
okşasın benim yerime
ikiye ayırsın''
Bu dizeleri çok sevdim..