Evrensel Eşit İnsan Prensibi
Evrensel Eşit İnsan Prensibi
Bu kadar zor mu, insanın “İnsan” olduğunu kabul etmesi? Evrende “İnsan” bilinci oluştuğunda başladı bu serüven! Hatta bir insandan başladı tüm insanlık! Sonrası kalabalık… Arif olan anlar ama “Arif” hala anlamadı! Hani tüm insanlar kardeş idi? Kardeş, sen kimsin; Tanrı ile aramda işin ne? Benim sana itaat etmemi isteyen bunu sadece sana mı dedi? “Sus sorgulama”, Tanrı öyle istedi! Nasıl yani; Tanrı, sana sorgusuz itaat etmemizi istedi ve bunu söyleyen sensin, öyle mi? Peki! Ya ben sana aynını desem, itaat edecek misin bana? Senin Tanrın sana, benimki bana kalsa olmaz mı? Eşitiz kardeş… Aynı kökten… Farklı olmak nedir? Sahi benden farkın nedir? Belki sen daha akıllısın, “Zan” budur! Zan ile hüküm olmaz! Bunu en iyi bilen de sensin! Nice ilahlar geldi, ilaheler geçti! Şimdi neredeler? Firavunlar “İlah” mıydı? İlahlar güçlü müdür, yoksa güçlüler mi ilah? Egemenler, ilahlarla neden bu kadar yakın? Siz aranızda, insanlar itaat etsin diye bir insan mı seçiyorsunuz? Seçen kim, seçilen kim? Yani bir insan diğer insanı Tanrı’ya yaklaştıracak! Bu mudur? İnsan, insana anca yoldaş olur! Üstün insan, üstün ırk var mı? Hadi var diyelim; bunu güçlüler mi belirler? Kurban olanlar, Cennete mi gidecek? Erkekler üstün mü? Ya kadınlar… Tanrıçalar dönemi kapandığından beri neden suskun onlar! İnsan! Evrendeki tüm varlıkların itaat ettiği insan… İnsanı aşağılayan yine insan… Kurtarıcılar da insan! Kimi, kimden kurtarıyorsun? Şeytan bunun neresinde? Kurtarıcılar, şeytandan kurtarıyor öyle mi? “İnsan”ı insandan kim kurtaracak? Kim? Kim? Kim? Hala etrafına bakınıyor, aranıyorsun! Ahhh! Sen! Sen! Sen! Kendine bir baksan! Korkuyorsun kendinden! Bu yüzden “Kim” dendiğinde etrafa bakınıp, aranıyorsun? Yerde debelenen “Dabbe” garip mahlukat; insansı! Gerçek insan, “O” sensin! Ahmet Bektaş |