SENİ BEKLİYORUMKaç gündür bir hücrede seni bekliyorum Ne bir gün ışığı nede bir hava giriyor içeriye Karanlık bir hücre bu Bir bıçak kadar keskin Ve bir şubat gibi soğuk Dudaklarım bir yaprak gibi çatlamış Ve tenim Kurumuş bir toprak gibi Susuz, havasız ve ışıksız Gün ışığı yoktur Küf kokuyor duvarlar Bir mapusta gibi volta atıyorum Dört duvar arasında Özleminden başkasını bilmediğim Birtek seni düşlediğim Seni bekliyorum ellerim kelepçeli Tel öğrüler var kör pencereden bakıpta gördüğüm Bu paslı bir kör pencere Birde çok uzakta duran Kardelen çiçeği var Kelebek konmuş üzerine Yalnızca o kelebek dokunuyor Bir teni okşar gibi okşuyor Kardelenin yapraklarını Kaç gündür bir hücrede seni bekliyorum Ne bir gün ışığı nede bir hava giriyor içeriye Kayıp adreslerin içinde boğuluyorum Sararmış hüzünler çöküyor üzerime Taş baskısı afişler gibi Duvarlarda insan iskeletleri Ve kayıp edreslerden gelen rehine gibi Tek kişilik hücrede seni bekliyorum Ellerim kelepçeli Dilimde keskin bir bıçak Ve kan gülleri takıyorum Özlemlerimin saçlarına İbrahim DALKILIÇ ( 23/02/2013--18:40 ) |