ah be çocuk ne diye aşka düştün yüreğinin borcumuydu sevda diye verdiğin derviş babanın küçük kızına
ah be çocuk -mutluluk maviçocuk- en çok sevdiğin türkü diye mi ne diye güzel çocuk ne diye...
...
bilinmez bir yılın bilinmez bir hafta günü berbat kuvveti olan bir akıncının ve güzeller güzeli bir laz kızının beşinci kuşak torunuydu derviş baba
karadeniz usulü ahşap bir evin tahta duvarlarında şeceresi vardı sülalesinin bir de resul-ü ekremin yazıcılar yazar yazın kaderin keder duvarın üstünde ki tarihle başlar heder
namaz kılardı derviş baba üç aylarda oruç tutar kimseye duyurmazdı açlığını böylesi hiç görülmemişti sevdanın
bir Allah’a gönül vermişti bir annesini çok sevmişti bir de annesi gibi ________maviş gözlü küçük kızını
özü güzel _____ sözü güzel ____________gönlü güzel yürekli bir adamdı derviş baba
ama hayat zor bir imtihandı...
/namaz kılınan eve şeytan girmez/ derlerdi de namaz kılınan evde şeytan kudurur devrişir durur derdi derviş baba
şeytan bazen komşunun esmer oğludur bazen şiirli çalgılı türkülüdür bazen nışanlının kuyruğudur girecek delik bulur sen sen ol akıllı ol fırsat verme derdi derviş baba
hangi nasihat ile dur durak bildi ki itikat ne bilmezken...
sen ki çocuk gözlerinle gördün mavi gözleri gönlüne ektiğin sevda dertleri neydi de
düştün amansız ateşli böyle bir derde.. . . . ah be çocuk masal değil bütün bunlar düş değil kabus gördün uyanırsan ölürsün
...
bilinmez bir yılın bilinmeyen bir hafta günü güneş her zamanki güneş ama o gün öylesine güzel gülüyordu ki sanki senin içine doğuyordu
sanki tek başına bir insan anca bu kadar mutlu olabilir diye düşündün sanki güneşi bile eritecek kadar sıcacıktı gönlün ______________________________ve o ateşle öylece yola düştün
fındık bahçesinin gölgelerinden yemyeşil eğrelti otlarının arasından uçarcasına geçtin
çay bahçelerinden, orman güllerinin arasından iki dağı ayıran ve yüreğine su veren ırmaktan gök kuşağı şavkı vuran şelalenin altından melekler gibi süzüldün
ve patika yolun sonundaki derviş babanın o ahşap evin önünde durdun ______________________sevdana cesurdun ____________________ama hüzünle durdun
kapı kapalıydı acı bir his damağında yutkundun belli belirsiz bir ses çıktı boğazından sürünen adımlarla yürüdün bi an durdun
kalın tahtalı büyük kapıyı açtın önce gıcırtı sesleriyle
sonra giriş _____koridor _______sonrada salon ve sağ yanındaki odanın kapısı açıldı
sanki kapı cehenneme açılmıştı sanki şeytan suret değiştirmişti sanki yılanın gözündeki kamaşma ___________kıvılcım fırtınasına dönmüştü sanki mavi gözleri ___________bir çift kara göz kirletmişti
__________________sanki.. sanki dünya başına yıkılmıştı
...
sus be çocuk acını söyleme de kör olası gözlerine görme de ama ne diye güzel çocuk ne diye
ondandır şimdi kibritçi kızın masal yazması
işte böyle derviş baba sevilmek yetmemişti küçük kızına Allah’a selam söyle.. bir çocuk; kul hakkı neymiş diye soruyormuş de...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
kıvılcım fırtınası şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
kıvılcım fırtınası şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
çok güzel yürekten şiir ,
saygımla