Yoksulyoksul ırmak geçiyor hayallerin ortasından şehrin azizeleri kadar çıplak yaslı göğsü kadar kan revan balçık yutmuş hisleri yok/sul kuş sesi ötmeyen ormanlarında ki; hırsından çatlayacak gökyüzü yeşil beliğinden “Babadağ”a yaslanmış denizsiz kentin çocukları kadar mahcup ve bir o kadarda feveran hafıza zafiyetinde yırtılır toprağın anıları göçmen kuşlar üşüşür göğün gergefine mevsimsiz gemiler kalkar rıhtımdan arada aşılmaz uçurumlar kadar kesme işaretli göz yaşı kadar asil akan cümleye son nokta satır arası ayracı kadar karakterist satılmış düşleri kadar dümen/siz misinaya sarılı gün ortası çukuru h/alık adamlar fırlatır deniz ana süzgeci fırdöndü rüzgarında savrulan kefeni yırtılmış saten atlastan şemsiyesi güneşe ters açılan hayallerin girdabında sıkışıp kalmış yosun kokmuş aşk hatırası yazıyor kumsallar ortasında ters akan dev dalgalar ve gün/eşe krem süren ıslak yağmurlar Ümmü AŞCI |
Tebrikler
Harikaydi
Saygilarimla