Hasat/sız Z/amanlar…Nefesi içine sığmayan kızgın bir dev sarı sayfalardan akıyor kuzguni siyahın içine sininde ezan tınısı yükselirken sol döşünde bir seyrime haykırsa duyan olur mu kimsesizlik hücresinde kızıl alevin ortasında yanıyor ayakları kar suları emmiş başak taneleri bir tarafı hep bereli… dökülür hasatsız z/amanların yüreğinde bir cendere kuyusu çaydanlığı ateşte yakar gibi tırnağını etinden söker gibi ecel şerbetinde içer gibi gecenin puslu resminde _dişleri kamaşır hüznün_ yine o dev pençesini geçirmiş iliklerine iri kıyım dertler topluyor eteklerine bir karış kaldım topuklarında gül dikeni gibi batan… //ah! ulan hüzün… “dişini bilersin” zımpara taşı olmuş yüreğinde// tuzu kuru güneşin salamura koyağında sızarsın… kader dört gözlü âmâ dağ -bayır dolaşan bindiği atın terkisinde yolunu şaşıran kara kalem yazgılar, silinmezinden akıtınca mürekkebini tüm makamlar hüzün-i… küf kokulu limoni duygular Ümmü AŞCI... |