trenkutsal sülükler aşkına neler oluyor böyle? yağmuru yağdıran bulutlar nereye gitti? nerede bu gökyüzü? kim kandırıp, kaçırdı ? annemin yüzüğünü çalan adamın gözleri nerede? hangi taş rast gelip kör etmiş, nereye düşmüş rengi? kaç parçaya bölünmüş böyle? babamın ceketinin rengi lacivert değil miydi? yakasında mendili dört kopçası yok muydu? pantolon paçaları duble değil miydi? çamurlanmış ayakkabılarını kim temizledi, kim sildi? kardeşlerim çok değil miydi? hepsinin çehresi beyaz gözleri yeşil değil miydi? şu akan derelerin suyu buz, nefesi insanın ruhunu arındıran bir düş değil miydi? kısacık ömürlerini yaşayamadan iki adım sonra örümcek ağına takılıp gözyaşlarını silenler, kelebek değil miydi soğuk odalarda üşüyen karıncaların ellerini birbirine sürterek ısınmaya çalışmalarına rağmen donarak ölmeleri acı değil miydi? sessizliğin sessizliğini bozan çığlıklar da ızdırap yüklü kağnıdan yükselen haykırış yas, ağıt, türkü değil miydi? annemin göbeğimi kestiği o gün kangren olan kalbime atılan üç düğümün çözülmesi için okunan sure fatiha değil miydi? ... |
kangren olan kalbime atılan üç düğümün
çözülmesi için okunan sure
fatiha değil miydi?
Bu güzel dizelerinizi içten kutlarım
selam ve saygılar...