GELİNŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Sayın Süleyman KARAMAN (Vega4), yukarıdaki fotoğraf üzerine bir şiir yazmamı istedi. (Fotoğraf internetten alınmıştır. Gelinin bizlerle bir yakınlığı yoktur.)
Böyle bir şiiri yazmanın kendisine yakışacağını, daha anlamlı ifade edebileceğini söyledim. “Sen yaz!” “Ben yazayım!” derken aşağıdaki çalışma ortaya çıktı. Şiir benim haneme yazılsa da fikir Sayın Süleyman KARAMAN’ındır. Şiirdeki altı kıtadan her biri, birimize aittir. Sayın Süleymen KARAMAN’a teşekkürlerimle, şiiri beğeninize sunuyorum. Budur gelinliğin şanlı deseni, Asillik simgesi taç ile duvak. Kıymet bil bulmuşsun böyle gelini, İşte benim kızım, işte al BAYRAK! Bu kadar yakışır geline ancak, Göğsüne koyduğu o kutlu sancak. O duvak başında dalgalanacak, İşte benim kızım, işte al BAYRAK! Ay yıldıza yuva olmuş bak göğüs, Hor görmeye eder mi hiç teşebbüs? Damat Bey de aynı soydan tecennüs, İşte benim kızım, işte al BAYRAK! Kınayı yaktırmış beyaz eline, Damat kurban olsun tatlı diline. Türklüğü dolamış gönül teline, İşte benim kızım, işte al BAYRAK! Sofran bereketli evin tol olsun, Yürek pınar gibi kalbin yol olsun. Yüzün daim güleç gönlün bol olsun, İşte benim kızım, işte al BAYRAK! Olur verdin gönül dostun celbine, Ay yıldızı koydun temiz kalbine. Mevlâ’m hayır versin senin sulbüne, İşte benim kızım, işte al BAYRAK! Tecennüs: Aynı yerden, aynı soydan. Tol: Taş kemer, taş kemerle yapılmış ev. Celp: Çağrı, çağrı belgesi. Sulp: Döl, soy. |
Selamlar saygılar sunuyorum