Kalemini Kırdım Ayrılamızın...
Şahdamarım ...
Bugün bilmem kaçıncı kez adını anmayacağım diye defalarca kendime söz verip, sözlerimi yutuşum ... Ben böyle değildim... Ne oldu, ne oluyor bana ? O inatcı adam, O huysuz yok, yok artık... Senmisin bunlara sebep ? Onuda bilmiyorum... Aklında bulunsun ... Üzeri kabuk bağladı, o gögüs kafesimde bıraktığın derin çukur’un... Kendi kanımla kavruldukca, pişiyor yaralarım... Sen anla... Artık ara ara geliyorsun, o hiç çıkmıyorsun dediğim aklıma... Ne gece cinnetleri, nede bölünen uykularım, düşlerim kaldı... İyiyim ben böyle...! Gerçekten iyiyim... İnsanım sonucta... En kırıldığım yerlerden dirilip, büyüyorum işte... Anlıyormusun .? Göznurum ... Beni düşünme... İyiyim ben... Sesin ne kadar uzak ... Hangi nedenler var aramızda ? Belki de ben kadar sevmedin , belki de bu yüzden ben kadar özlemiyorsun... Belki de ... Yeni biri var ... Bende kaybettiklerini onda buldun ... Belki de ben zaman kaybındım ... Ilık bir meltem rüzgarı gibi , öpülesi saçlarının kıvrımından usulca esip geçtim.... Ben seninle koca bir şehri, ellerinden sımsıkı tutup, baştan aşağı keşfetme hayalleri büyütttüm... Ben senin için , alfebemde ki , tüm harfleri toplu intihara yolladım ... Kirpiklerinin kirli sakallarımda dolaşmasını özledim KADIN .! Sen ... İsmini koyamadığım ; kurtulmak istedikce diplerde battığım, boğulduğum, elleyemediğim , hiç gidemediğim , derinlerimde dolaşan bir parça tesirli AŞK’sın...! Burnumu ucu hala sen kokuyor... Genzimde sevdan, yüreğimde prangalar, ve tırnakların saplı duruyor omiriliğimde hala ... Gündüz yüzlüm ... Şimdi gözlerim, dokunsan gökleri yerle bir edip, parça parça bölünen bulutlardan dökülen yağmurlar misali, ha yağdı, ha yağacak ... Bir sarılsan ; avuç içlerinde paramparça olacak ... Dalından koparılmış bir yaprak kadar ; güçsüzüm ... Biz seninle kocaman bir ’Aşk-ın dağılıp yerle bir olan iki ayrı parçasıyız... Biliyorum... Artık ne desem boş , ne yazsam okunaksız ... Varla yok arasında sevmiştim seni ... Ne yanımdaydın , Nede yanılgılarımda ... Sesinle bu kentte uyanamamaktan sa , kısarım sesimi dünya ya ; avaz avaz susar; kırarım kalemi ...! Kalem’i kırılmıştır artık bu Eziyetin ...! |