Biz çok aptal erkekleriz ...!
Bizler aptal erkekleriz ...!!
Tırnakları ojeden geçilmeyen, elleri aseton kokan kadınlar için, Saçları toprak kokan, elleri kınalı kadınları üzdük... Kahvaltısını lüks yerlerde açık büfeden yapan kadınlar için, Yufkanın arasına domates ve peyniri elleriyle hazırlayan kadınları üzdük... Daha ilk tanışman da "Araban var mı", diye soran kadınlar için, Otobüse bindiğinde biletini kendi cebinden veren kadınları üzdük ... Her renk kıyafetine göre çantası, ayakkabısı,makyajı olan kadınlar için, Bezden bozma fistanla kapıda karşılayan kadınları üzdük... Barlarda, gece kulüplerinde dans edip, kafa çeken kadınlar için, Demli bir çayın yanında evde yaptığı keki sunan kadınları üzdük... Bizler aptal erkekleriz ...!! Yüreğinden önce cüzdanındaki miktarı seven, cebindeki bittiğinde saygıyı, hürmeti bitiren kadınlar için, Cebindeki son kuruşa bile kıyamayıp, mis gibi tarhana çorbası ile mutlu olan kadınları üzdük ... Sırf hediye aldırmak adına, doğum gününü, özel günleri dillerine dolayıp, pahalı hediyeler bekleyen kadınlar için, Bugün tanışmamızın 182. günü deyip, bir gül ile dünyaları almışcasına havalara uçan kadınları üzdük ... Buluşacağımız da ’Neredesin sen? Haydi gel al bekletme beni ’ diyen kadınlar için, Sen neredeysen bekle, yorulma ; Ben gelirim diyen kadınları üzdük ... Daracık kotları, dekolteli elbiseleri ile , etrafındakilerin bakmasından hoşlanan kadınlar için, Pencere kenarındaki ufak bir açıklıktan bile korkup, kendini saklayarak kapatmaya çalışan kadınları üzdük ... Bizden sıkılınca, haber vermeden, bir açıklama dahi yapmadan, söz söylemeden yeni birini bulduğunu bile başkalarından öğrendiğimiz kadınlar için, ’Ayrılalım’ dediğimizde, elleri ayakları titreyen, annesinden koparılmış bebek misali gözleri dolu dolu olan kadınları üzdük ... Bulunduğu ortamda önüne gelene mavi boncuk dağıtıp, çorap değiştirir gibi sevgili değiştiren, ve bununla övünen kadınlar için, Sevdiğini yıllar geçse de yüreğinin bir kenarında o ilk gün ki gibi saf ve temiz duygularıyla aklından çıkaramayan kadınları üzdük ... Sabahları yatağından dahi kalkmayan, kahvaltı bile hazırlamaktan aciz kadınlar için, Sabahın köründe uykusundan kalkıp, sevdiğin yiyecekleri özenle hazırlayıp, kalkmamızı bekleyen kadınları üzdük .... Akşama kadar sokak sokak, kapı kapı gezip, dedikodu masalarında dolaşıp, ’Bugün çok yoruldum,akşam yemeğini dışarıda yiyelim’ diyen kadınlar için, Bir sonraki akşamın yemeğini bir gün öncesinden hazırlayıp, güler yüzle işten gelmenizi bekleyen kadınları üzdük ... Alışverişlerde düşünmeden eline ne geçerse alan, bir kez kullandığında ise, eskidi bu artık deyip çöpe atan kadınlar için, Eskileri tamir edip, yama yaparak giyen, kullanmadıklarını da ihtiyacı olanlara götüren yardımsever kadınları üzdük ... Eğlencede sınır tanımayan, gelenek, görenek, örf, adet gibi kavramları gericilik sayarak, 21. yüzyıldayız, uzay çağında yaşıyoruz, onlarda neymiş canım; diyen kadınlar için, Atasından gördüklerini, öğrendiklerini çocuklarına özenle öğretip, nereden geldiğini unutmayan, unutturmayan kadınları üzdük ... |
Sevdiğini yıllar geçse de yüreğinin bir kenarında o ilk gün ki gibi saf ve temiz duygularıyla aklından çıkaramayan kadınları üzdük ..."
yerden göğe haklı serzenişler şair dostum...Ve,şimdi sanal alemin ceremesini ve kadınlarının vebalini arkada kalan çocuklar ve viraneye dönen yuvaların yangın yerine dönen avazları aldı...içim parçalandı bu tablo karşısında...sahi ya ne oldu bu topluma...!Üzdük...çok üzdük vesselam...mahşer terazisine nasıl çıkar bu erkekler bilmem..! vahim bir durum..!
tebriklerim,sosyal ve psikolojik gerçeklerin akla gelenlerini betimleyen yüreğinize ve kaleminizedir...selam ve saygılarımla..