15
Yorum
32
Beğeni
0,0
Puan
2209
Okunma


geceden
Sessiz yağan bir yağmur gibiyim
bel ki de notalarını yitirmiş bir şarkı
dağ başlarına çarpan uçaklar gibi
darmadağın
dardayım
içimde bir yangın bir yangın
bilemezsin
bilemezsin
ağlamasaydı
yüreğimde beslediğim turnalar
kokmasaydı ellerim zeytin çiçeği
ben de ağlamazdım
içine ağlayan güvercinler kadar
esmer çocukların yufka ekmeği
erir Yiği Dağı"ndaki kar gibi yüreğim
kan tadında yanar gözlerim
bir gece parçası rüyalarıma çarpar
on ikiden
vurulur
iki yana düşer kollarım
ne söylersen söyle
aynı bulutlar
aynı ayaz
gözlerimi yakan aynı barut kokusu
aynı fırtınalar uçurtmaları düşüren
nicedir
ölümlere ağlar şafaklar
sana ne anlatayım
değişen ne ki
savaşlar mı
rüyalarında ekmek kokan çocuklar mı
ezik bir ağıtı
gülüşlerinde saklayan emekçiler mi
kör kuyularda
çığlığı kanayan madenciler mi
bilir misin
her düşen göz damlasında
kesilen umuttur bileklerinden
o yüzden
gözlerinde
başka bir gökyüzü büyümeli çocukların
hoşça kal
susuz kar çiçeğim
toplatılmış bildiriler gibi
ben de gözaltındayım bedirsiz gecelerin
ömrümün geri kalanı
dediklerimi unut
bir dilek tut
güneş düşünce dağ başlarına
beni gözlerimden tut
güneşin yüreğine götür
aranan adreslere benzer umut
Sıtkı Özkaya