acının içinden geliyorum ben gündüzleri de üşürüm usta dağların gözlerinden baktıkça ufka güneşe de ağlarım rüzgâra da
yüreğimdeki inkısam yanardağlar gibi eski bir düşü sarıyorum karanlıklara hamurların içinde yoğruluyorum su oldum un oldum tuz oldum kor ateşlerde köz oldum bir tek ekmek olamıyorum usta
anlayacağın ipsizin teki diyorlar bana
içimde parça parça serçe yuvası vakitgecenin bir vakti rüzgâr adımı fişliyor sokaklara yüreğim tetiği düşmüş bir mavzer ayaz iklimleri örtüyorum üstüme iliklerime kadar lodos soluyorum Toroslar’da fırtına olasım geliyor usta
anlasana bazılarının endamını arz ettiği saatlerde ben yanlış okunmuş bir türkü gibi sokaklardayım kanıma zakkum girmiş eylülden gözlerimi bir dalgaya bırakıyorum kapıldıkça akıntılara azgın dalgalara çıpa atıyorum dışım zakkum çiçekleri açsa da içim ağrıyor be usta
biliyor musun bir zamanlar yüreklerini yumruk yapan dostlar vardı ağlayan gökyüzünüzde kaybolan yıldızlar gibi kayıp gittiler
şimdi beklemediğimiz bir anda ciğerlerinden hırıldayan insanlar sokulup yanımıza taşeron hançerlerini saplıyorlar sırtımıza tam da bu yüzden birer birer düşüyor dostlar öksüz kelimeler yanıyor genzimde anlayacağın öfkeliyim Anadolu’da endemik bir çiçek gibi kimliksizim bütün dağlara veresiye yazdırıyorum usta
bir gömlek giydirip geceye acıyı rehin bırakıyorum duraklara ihata duvarlarını kanatıp sokakların ben yoklamadan düşüyorum
yüzlerine astıkları kine bayrak sallamak için ben isyana yazılıyorum güneşe su sıkan panzerlere yürüyorum usta
anlarsın işte iliğimi sömürse de hayat kırmızıgül koksu kalmış yanaklarımda kahrım avuçlarımı yakıyor sahipsizlerden dökülen acılara basa basa kırılan güneşe kırmızı mendillerimi bağlıyorum yanan kalbime kanayan türküleri süre süre siyahbeyaz karelerdeki yarım kalmış kurtuluş hikayeme dönüyorum ben mayısa yürüyorum usta
kardelenler günsüz doğar mevsimsiz ölür hayat dediğin yaşamak ağrısı kadar uzun bir martının süzülüşü kadar kısa
Bak usta Yüreğimde feryat büyüdü benim içimde kanadı yaralı bir rüzgâr
ey Akdeniz’de nöbet tutan Bey Dağı içine çek başındaki dumanı başımı dağlara kaldırıp alnından öperim seni gel artık ilkbahar
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Ustaya Mektup şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Ustaya Mektup şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.