tamam karanlıktı ama sen vuslat için bırak şafağı ayın şavkını bile beklemedin
şimdi ben cebimde bıçaklanmış kırmızı bir gülle geceyi tükürüyorum sokaklara bir temmuz yanıyor içimde ihaneti hiç düşünmeden sana bir sevda eskitiyorum yüreğimde
firardasın güneşe sataşacaksın bir gün güz de gelecek geçtiğin yollar üşüyecek ve biz bir dağda iki meşe ağacı gibi düşen yapraklarımızın ecelini gördükçe iklimsiz bir sağanakta ıslanıp humuslu toprak gibi kokacağız
belki de ben gördüğüm düşlere yaslanıyorum ama sen ürkek bir ardıç kuşu gibi güzel ve hâlâ güneş kadar yurtsuzsun
sur diplerinde üşüyen kil tabletler gibi hep seni yazacağım kuşlar göçecek bulutlar talan olacak rüzgar yollara düşecek ağulu bir sevinç olacak yalnızlığım suretin bende kalacak çünkü aşk iki nüshaysa hükümlüdür
say ki yalancı bahara kanan bir badem ağacıyım ya da yüce dağ başlarında onca vartalar atlatan ulu bir sedir ağacı velâkin önce güller solar sonra kırlangıçlar gider dayanır kapıya kış aslında kelebek kokar bütün aşklar
firar etmeyeceğim sensiz her gece mehtaba dikip başımı umutla aşk dizeceğim yıldızlardan
şimdi ömrümün kuytusunun son faslında zakkum çiçeklerinden çay demledim metcezirde bir dalga gibiyim ne içecek kadar cesurum ne dökecek kadar korkak sadece avuçlarımda yanan bir şuleyim
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
kelebek kokar bütün aşklar şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
kelebek kokar bütün aşklar şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
selamlar...