BİR “GİT” HİKÂYESİ
“Nasılsın?” dedi o sevgili. Utanmadan bir de. Gözlerine bakmadan yanıtladım: “Çok şükür ki gittiğin andan daha iyiyim.” diye.
Gide gide bir haller olmuş sana, bu ne kadar gitmektir benden Ne kadar terk etmektir, Allah aşkına döndüm şaşkına İnsan bir kere gider ve tam gider adam gibi gider Bu bir git şiiridir, git şarkısıdır, yit türküsüdür Git de nasıl gidersen gittir dileğim Emreder gibi git, ömrümden bit, beni yalnızlığa it Al her şeyini; sazını sözünü, kaşını gözünü, özünü… Ömrün git olmuş; sağın solun, önün ardın. Aklın fikrin bir git tutturmuş Dudağındaki şarkın, tabağındaki aşın Kirpiğin kaşın, aşkın meşkin gite bulanmış Öyleyse git. Ardına bakmadan, ömrünü sorgulamadan Ah etmeden, kafanı duvara vurmadan Söylenmeden git, veda etmeden git Sen gittin diyelim benden sevgili Ben de gitmiş sayılır mıyım kendimden? Benden öyle uzaklara git ki İnanayım bir daha dönmeyeceğine Kanayım bir daha gelmeyeceğine Yakar gibi ne varsa mazinde, yıkar gibi ardını, siler gibi kaydını Koşa koşa git, uça uça git, kaçar gibi git Mutlu ol’lara git, huzur bul’lara Ben kalırım çilelerde, hüzünlerde otururum Gözyaşlarında yıkanırım, hasretlerde kurulanırım Sen iyi saatlere, sıhhatler olsun’a git Sen güllere git güle güle, ben ağlaya ağlaya dikenlere giderim Sen güllere git güle güle, ben kanaya kanaya dikenlere giderim Al da git kendini Belanı kadanı, tadını tuzunu, huyunu suyunu Hiçbir izin kalmasın bende Pılını pırtını, kaydını kuydunu al da git Gittiğin yer coğrafyamda olmasın sakın Yoka git, hem yaka yaka beni git Bir kâğıt nasıl tutuşturulursa öylesine Çok uzağa git, en uzağa, ta ötelere Bana kal deme sakın giderken, kal geldi artık gitmenden Sana bir gitler olmuş havandan geçilmiyor Sen gittiğin kadar küçüksün unutma ben kaldığım kadar büyüğüm Senin gidişine hastayım, benim duruşuma… Bırak da böyle kalayım, kendimi çekip alayım senden Git benden, yalnızlığa it beni, yok bileyim seni Hüzne kat beni, mutlu bileyim tek seni Bir kâğıt gibi yırt beni, bir kâğıt gibi yak beni Git benden lütfen hemen çek al aşkını yüreğimden Sen fazla bu yüreğe sen ağır bu cana Bağır bana çağır bana, tavır al bana sağır olma tek, git benden Yara bende dert bende, merhem sende şifa sende, git benden Sana cennetin yolları bana cehennemin git işte Elin işte, gözün oynaşta bu aşkta Yüreğin aşkta, sözün meşkte; git işte, git bu aşkta “Nasılsın?” dedi o sevgili. Utanmadan bir de. Gözlerine bakmadan yanıtladım: “Gittir git” diye. |