Kırk Yıl Sonra -35- Sulf /j“-öyle şey olur mu yau.. varalım bi çalıya daş atalım, bakalım.. bakalım Gırgavır ne deyyo bu işe, bi dinneyelim annayalım birinizin öz be öz emmisi, günahım gadak se(v)mesem de, nayeti beri başda da Ümmü ıramatlı agayın gızı seninde bu işe bi hal çaresi bulmak bize galıyo, el hasılı kelam.. sözünün üsdüne söz olmazdı Elebaşımız Hasan ağanın.. ertesiğün Hasan emmi geçi güderkene yanına vardık, elbirlik tabii “selamun aleyküm”, “aleyküm selam..” durduk yerde Hasan Abey okardan duttu işi “abey biz düşündük davşındık, münasip görüsen” demeye galmadan “öğünde agası var omaz” dedi çıkdı, Gırhasan “-yau o ilaf gızın öğünde gız, olanın öğünde olan olusa o öyle denir” filen derkene “-o ğız varıkana o(ğ)lan başgasını almaz, eski köye yeni adet olmaz Ümmü e(v)mizin anacına gelin olusa da bu iş; elerde bek garın a(ğ)rıdır, ben bu gadar bilirin, bu gadar derin ıhıcık Üsenin yüzü, bi yanda emmisinin olu, o gabil ediyosa, deligannı olalak siz de gabil ediyosanız, benim uçu meseleme yok.. Hasan Abem diklendi, “-başga bi köye gederse oluu mu” “-deyon yani” Hasan Emmi “başga türlü mümkünatı yok ki” “-tamam öyleye sen o işi bize burak Hasan Emmi” valla talla aklımda yok, ne de(y)cemi şaşdım, bizim iş oldu haral, “öyle söz verip dee, iki gün sonura bize yan dönmeye gakarsa valla o işi Gırhasan deği dee, kimse göze alamaz”, emmee onnardan gız almak ha! az beri yeğidin harcı da deği(l), eyi de netçez hinci.. Ümmüyü nası gaydırcaz bi yanna gavırın aklına gaşarkana, Türkün aklı .ıçarkana geli deler bizim ki de içerkene.. taha yenicene demleniyoduk “gakın len” dedi Hasan Abey atladık atlara, yelyopurt böyle zamannarda, gafa arıtmamak ilazım ya Hasan Abey ne derse o varıvıdık gasabaya.. ver elini tomafilci ARKASI YARIN |
naturel ve nadide dizeler...
çok tebrik ediyorum efendim...
saygımla...