Kim Çalgı Kim Ezgi Kim
Kim Çalgı Kim Ezgi Kim
kim çalacak içimdeki sönük ateşi? lir sabahlarına uyanarak bağrında ot kalmamış diyarlardan haberi olup sinmiş kız çocuğu kokusunu taşıyarak biraz gurur ve utanç içinde kıvranarak acıyı dökmeden getirecek bana kim ki bu biraz üşümeyi yitmek sanacak soğmasın diye telâşları evden erken çıkacak arayarak kâbusundan hatırladığı insanları pencere önlerinde durmayı sevip sevmediği sorulmadan oturtulmuş çiçekleri kim anlayacak? yağmur koyu bir denizden kopanlarsa hayat, benden beni alıp olmayanımdır. ama ben dururum bardaklarda yeni yıkanmış bir çamaşır gibi kalbim ıslak kederlerden buruş buruş olmuş mandal isterken hantal bir kuştan neresinde tutunurum karanlık kümesinin? gelsinler otlar arasında savaş tutumlarıyla gitsinler dönemeçlerini kullanarak kendiliğinin ait oldukları yere dönsünler pisliğin, ihanetin ve kutsal çamurların şeytanî çığlıklarına katılarak uzaklaşsınlar eskimiş tiren sorgularından şapkalarından eğilmiş yüzleriyle içlerine baksınlar ayna tutayım onlara! II. yol yalnızca insanın içinde büyür sarılmak dünyanın soğukluğunu düşünmektir şimdi benim de kalbim senin tabutuna sığmaz bir ölüdür… gel oruç tutalım, avuç tutalım söz tutalım, serçecikler kaçsın uykulara… senin en çok ellerin güzel, gel oynayalım gel denizin karşısında, bitmez acılarla. III. hileli akşamlarda aşk kime nezir? aklını kesip yediren günendi- neye hatıra sunar? uzansam şekerlerine dünyanın elimde kalır azlığım kötüleşirim, fenâ Allah hastanesine kaldırılırım deliliğime gömlek yetmez korkarım annem çiçeklere kilo aldırır annem çiçeklere boy aldırır babam kopartır zakkumlarla çevrili olur etrafım yabancılar doluşur, gözüm karartır… IV. batacaksa batsın beklerim kuyusuna şiir düşürüp almaya inen çocuğun yüreği oradayımdır suya kaldırma kuvveti veririm ve yükselmesini söylerim şiirle birlikte. Payanda |
Şiirlerini okurken, sözcüklere yüklenen o anlamlar;
mısraların dizilişi, bir hayata dokunmak hissi ile
burnumun ucunu sızlatan tanıdık, tanışılmış acı, aşk,hüsran
her ne varsa ve her ne kadarsa işte hepsi
yaş taşır mı göz pınarlarıma? Her defasında.
Her ve hep.
"o tabuta sığmaz bir ölü" olmaktan
"annem çiçeklere kilo aldırır/annem çiçeklere boy aldırır/ babam kopartır" a kadar sarsılmak.
hıçkırmak. çiçekleri kopartan her babaya kızmak. Hayatımı paranteze almama neden olan "baba"yı hatırlamak.
...
sarılmak üzerine düşünmek... düşünmek... dünyanın soğukluğunu mu düşünmek sarıldığının sıcaklığını mı...
birine yaklaştıkça diğerinden uzaklaşmak.
...
kuyusuna şiir düşürüp almaya inen çocuk!
ve o cocuğun yüreği... artık batmıştır batacağı kadar.
ve aslında şikayetçi değildir de.
çünkü yükselecektir. elbet şiirle.
...
kuyuya düşürüleni almaya inen yüreği bilirim.
yıllar önce ordaydım. cıkması çok meşakkatli.
tek battığımız şiir olsa keşke...