Deniz, balık, Balık!Deniz, balık, Balık! “denizin ortasında bir balığın başka balığa sevdâlanması yadırganmamalıydı belki de- çiçeklerin alınyazısını edinmeye çocukluğumuzdan başlamıştık” kuytumu edinmeliyim saf ve nârinliğimi saklayarak kendimden. ses duymaya sessizliğe kapılarak başladıysam yüzün, ölüme kurulu köprüdür. ‘ah bilsen… sencil’ onlar ve kurban atlar kıyasıya terk ederek kılınmışlığı varlığına döndüler, öz öldüler. içimden biri gibi… içinde filler oynatan çocuklar kapılarak kumlara pencere açtılar göğün anlamsızlığına göğün anlamına… bir balık başka balık. başka balık bir balığa. tutun demlerini! terbiye vermez dalga kıyıda patlayan sandala… korunacaksa yeşermeye çalışan tırtıl uzaklardan türküler alıntılar sarhoş adamların masasına döner kederin temeline inmek için. tevgiri bulunamazsa ahtım olur nallarında uzaklığın adları. serbest sevişip, yasak ağlıyorsam neyin kitabını kutsallaştırır insân? yağ yağmur, koy koyu sür sürü, düt düdüğü açıkça belirtin yaşamak dediğin (…) günlüğü? azdım çoğunluğunda hırçın kudurmuşluğun sâkin ölüme düşen boğgun bir suda sâde bir karanfilim… bir balığa başka balıktan damlamamasını öğreteceğim kendi denizime. Payanda |
Kaliteli, duru ama derin bir şiir olmuş.
Her şey yerli yerinde, her bir harf bile birbirine yakışmış.
Çok beğendim