Lisan-ı hal./
...
Lisan-ı hale perde açan evrilmiş merhale. Bakışlar esriklikte,görmüyor nafile. Adımlar met cezirde geri kalıyor kafile. Tarif ne yapsın yol mu gösterilir arife. Eğer bilsem ki, Kuşlar konacak yüreğime.. Üç vakte kadar, Veririm biriktirdiğim tüm sözcüklerimi, En çokta vuslata dair, Arafa attığım ne kadar saklı cümlelerim varsa, Yeniden kurarım... Lakin en çokta ağlarım, En çokta sana kavuşmak için./ Edvaya muştu taşıyan,zümrüd-ü anka yerine, Kanat yaptım harflerden... konmak için yüreğine. Attığın düğümler sıkarken can evimi. İlmek boyunda,darağacındayken bedenimi, Böyle çekip gitmek var mı kan revan.. Hani nefes alırken veririm, Verirken alırım diyen, Dön gitmek için yeltendiğin yoldan./ Kır dizini otur yanı başıma... Az gidende son demde aynı durakta, Çok gidende, Çok gülende en nihayet çorakta, Az gülende, Hani maksadın gönüller yapmaktı ya.. Bırak yıkan yıksın, Sen yapmaya talip ol. Yaptığın gönül kadar var olursun, Yıktığın gönül kadar kovulursun, Her zerren ya sana duacı, Her uzvun yada senden davacı, Mizana azıktır herkesin kazancı.. Sura üflediğinde İsrafil, kimimiz arşta misafir, kimimizde yedi kat yerde zevahir... yunus ça./ |