gittin ya kuşlar gitti ...gökyüzü yalnız
sabah oldu olacakken acımasız bir ayaz
sıvazladı sırtımı boydan boya
bir de yıldızlar yok mu
üzerlerinde tebessümden bir oya
kaymaları müstehak değil de ne şimdi
kırılmışım dökülmek üzereyim...
kime ne yarar sımsıcak bir yaz
ve uzun gövdesiyle heybetli ikindi
susacağım çoğalsada hala
haykırılacak düzineyim...


gittin ya uçmalar bitti ...gökyüzü boş
varılamayacak ya bir yere artık
öyle eskisi gibi
lambalarda bir üzgün bir sarı parlama
uçurtmalar saçlarına takılır yırtılır
gölgene düşer görünmezler
gövden silinmez
gözlerindekiler ölmezler
kaldıramaz mıydık bunu kaldırdık, fakat
güzelliği senden yana kaydırdıydık...
öyle kocaman da yanmadık ama
güneşi kıskandıracak kadar da yandıydık...


gittin ya oyuncaklarım yitti ...gökyüzünü biliyorsun
böyle turkuvaz bir arabam vardı vosvos
kurbağa kaplumbağa ne dersen
tasolarım vardı futbolcu kartlarım
ablamdan bana kalan eski ama temiz
ama gözlerinin rengi solmuş beyaz bir tavşan
çekince giden arabalardan da vardı
kayboldu onlar
gökyüzünü biliyorsun zaten söylemiştim


gittin ya hani
okuman yazmanı da aldıysan yanına
mektup olsa bu göndersem okur da
bir şeyler yazar mısın
ya da dur yazma gökyüzüne bak
onu çok boşladın bak eriyor soluyor falan
rengine diyorum bir yardım etsen ...bir baksan
vicdan sahibi insansın sonuçta
yavru kedileri nasıl sevdiğini hatırlıyorum
bir de akasyalar vardı kokladığın


gitmenle alakası var mı bilmiyorum ama
bir kafiyem vardı kaybettim
bir de babaannem yatalak oldu
mumu yakarsın erir yanlarından dibine düşer
birikir ya ...işte öyle bir hali var
babam aynı kiloda ama zayıflamış
annem hala dikiş dikebiliyor
ipi iğneye her ne kadar ben geçirsemde
çatı akıyormuş bir de bak apartmanın çatısı
amcam söyledi
ama bunla alakan yok biliyorum da
hani gökyüzü damlamışsa diye belki...


sonra herşeyi muhabbete sarıyorum işte ...görüyorsun
romanlar makaleler bilimsel şeyler falan
onlar değil de bir şiir oldumu pek iyi olmuyor
utanıyorum bu sefer biraz
bak geçen gün sergiye gittik resim sergisine ablamla
gittik... ...ha evet sen gitmiştin değil mi
bak aklıma geldi gidişin
tamam tamam efkarlanmıyorum
moda girmiyorum
sakinim
çok sakinim
çok...
..
.
çok kalemim vardı benim.
silgilerim de vardı yerden toplayıp temizlediğim
çocukluğumdan kalma matematik defterim de var
ablam saklamış yine
karnelerimi de saklardı hala dururlar
kendi karneleri bile duruyor
neyse, o defterin kapağında işte tertemiz
hani eskisi gibi sapasağlam mavisine mavi
hani camilerin kubbesi gibi dikişsiz bir gökyüzü vardı
hala var geçen baktım...
sonra da sen gittin ya
sen gidince sonra
çarpım tablosunu unuttum
ama unuturum diye de tehdit etmiştim
aldırmamıştın ...
..
insan iz bırakandır ya
başka türlü olmayacaktı ...beceremeyecektin
hani gittin ya ...zaten bırakayımda git artık
o kadar yazdım ...

oralardan duyamayacaksın ama
belki hissedersin


ne iyi ettin...