hiçşu fırtınanın allak bullak ettiği hayata bak ne acıdır ki altınla donatılan sofradan kokular yayılıyor kanayan ağaç gölgesinde görür gibi oluyorum seni eli kesik bir ateş böceğini besliyor avuçların ve ateşli sıtmalar içindesin gece nöbetinde karanfili boğuyor ırmak kıyıları gövdesel acılardan soyunup uzaklara doğru ney sesi yağmura karışıyor iç denizin tuzuna tevbe bin kere de dönsek o med cezir ki kaybolan rüzigardır Aysu |
sanki bambaşka bir lâci,
sen içinde bir sen daha
sevgimle can..