Adı Sevdaysa EğerŞiirin hikayesini görmek için tıklayın 18 Ocak 2013 Turgutreis - BODRUM. Beraberlik kavliyle ettiğimiz yemini Unutmadım sevgili, akan zamana inat. Yıllar çoktan azıya alıp gitti gem’ini, Varsın sonsuz minvalde dönüp dursun kâinat. Düşmüşüm imkânsızın peşine can havliyle, Yıldırmazken gözümü arsız dal ve budaklar. Ettiğimiz yemini beraberlik kavliyle Hani vuslat akdine mühürleyen dudaklar?... Gül gonca, yaprak kında; taksir aşkın taksiri Ne ıtrını damıtır, ne de tüter iksiri... Cümlenin aşk hakkında eksik kalır söylemi, Hayal değil, düş değil; hakikat mı hakikat... Gurur, sevdaya karşı direnecek! Öyle mi? Baş eğmeyen sultanlar bükülürken iki kat... Taksir aşkın taksiri; gül gonca, yaprak kında Tütmeden sarılsam da kaleme apar topar, Eksik kalır söylemi cümlenin aşk hakkında, Bir damla mürekkepte saklı tufanlar kopar: Yutarken sağır perde sahildeki çığlığı, Nice vurgundur bende bu suların sığlığı!... Sözün bittiği yerde sarsıldı lebiderya, Yüreğimde kırıldı aynalar çok derinden! Hani bir şey olmamış gibi çekip gider ya Vuslat yelkenli gemi, dönmedi seferinden. Sahildeki çığlığı yutarken sağır perde, Gök kubbe paniğinde yitirdiğim gün kaçak. Sarsıldı lebiderya sözün bittiği yerde, Bir tufan kopuşu ki gazabı salkım saçak... Bende zaman tehrinde, bil ki şafak sökümü Sana nevbahar yazar, bana yaprak dökümü... Gönül aşkın zehrinde neden şifa arar ki, Gülgün tomurcuk ıtrı sayıklarken her günüm. Kaderimden hicrana kılınmış bir karar ki; Güneşin buz kestiği kem diyara sürgünüm! Bil ki şafak sökümü bende zaman tehrinde, Nimetine isyankâr, külfetine eğilim... Neden şifa arar ki gönül aşkın zehrinde, Bir ömür akıp gitti çözebilmiş değilim. Hangi ilaç şifa ki tükeniş noktasında?... Lokman Hekim de gelse panzehir yok tasında. Umutlarım afaki hep farklı eksenlerde, Bir yıldıza benzersin ufkumdan ani kayan. Gönül yirmiye varmaz bedenim seksenlerde, Tek kıvılcım hükmüne gel de yüreğim dayan. Tükeniş noktasında hangi ilaç şifa ki? Yörüngeler tükettim bedenim iki yarım. Hep farklı eksenlerde umutlarım afaki, Kutup ıssızlığında titreyen bir ben varım. Ey bahtımın ayazı, biraz daha sar beni; Bakarsın kirpiğine belki yâr asar beni! Bu yazı başka yazı ömrümün son nakdine, Akma ey yıldız, akma! Kaderimden yalnızım. Firari bir müjde ki bende vuslat akdine, Zimmetli yangınlarda yüreğim sızım sızım!... Biraz daha sar beni ey bahtımın ayazı, Sevenlerin gözünde yıldız kayarmış meğer. Ömrümün son nakdine bu yazı başka yazı, Eğilmez başı eğer adı sevdaysa eğer! Sığmaz hiçbir misale tutkunum yörüngene, Göz kırpmasan da olur ufkumda görün gene. Şöyle yazsın risale kalemin iç döküşü: Sen bırakma elimi, kader bıraktı zaten. Nasıl tasvir edilir devlerin diz çöküşü? Gizli okla vurulur şairler hakikaten! Tutkunum yörüngene sığmaz hiçbir misale Bırak da çilemizden esinlensin bir edip Kalemin iç döküşü şöyle yazsın risale: Düşlerimde fezanın yollarını katedip, Peşine can havliyle düşmüşüm imkansızın; Güneşi ta alnından öpmek gibi, ansızın!... ***** Not: Şiirimi GÜNÜN ŞİİRİ olmaya lâyık gören SEÇİCİ KURUL üyelerine gönülden teşekkür ediyorum. |