Bu Gün Yüreğimin Görüş Günü
-Adamım
Her gece olduğu gibi Bu gece de Bu soğuk odada Sensizliğin ateşiyle ısınırken Sen düşüyorsun göz bebeklerime Ve! Sağım, solum önüm, arkam sen oluyorsun Sevda nöbetlerimde. Baksana Kan lekesi gibi duruyor üstümde Bu ayrılık Hiç yakışmadı bu sevdaya. Olmadı be adamım olmadı Senin gibi Alışamadım Annemden sonra yokluğunu Kefen gibi Giydiremedim bu yüreğe. Yüreğimin sönmeyen ateşi Ayrılık bu kadar mı koyar Bu kadar mı acı verir Sevdanla sınanan Sol yanıma Zor olsa da Alışacağım gülüm alışacağım Haftanın altı gününü Hayatımdan silip Bir tek o kara ‘’perşembeleri’’ Yaşamaya da alışacağım. Adamım Yokluğunda nelere alışmadım ki zaten Köşe başında ki çay ocağına Zabıtalarla köşe kapmaca oynayan Gevrekçi İdris’e Boyacı Halil’e Çiçekçi Güllü’ye Kapı önünde ki kuyruğa Gardiyan Mehmet amcaya Hepsine alıştım be gülüm alıştım. Şimdi de ! Şu ölümden beter Yüz görümlüğü kadar kısa süren Görüş günlerine alışıyorum Üzülme ne olur! Eskisi kadar koymuyor artık. Offfff aşkım of Bu gün yüreğimin görüş günü Alıştım diyorum da Seni orada bırakıp gelmek yok mu? Ne olur! Ondan sonrasını Ne sen sor! Ne de! Ben söyleyeyim. Baksana! Sevdasıyla yandığım adamım Teninin kokusu gibi Üstüm, başım hep! Ayrılık kokuyor Adamım Bu satırları yazarken Yine efkarın göbeğine Çilingir sofrasını kurdum sensiz. Her zaman ki gibi Lambaları da söndürdüm Ay ışığında Dalgalarla sevişen yakamozları Seyrettiğimiz ‘’O’’ son gecemizden kalma yarım şişe rakını açtım? İki bardak; bir dilim beyaz peynir ile Hicaz makamından bir şarkı dinlerim Uyuya kalmayayım diye Sabahı sabah yaparım artık Yarın yüreğimin görüş günü Uyku tutmaz bilirsin. Adamım Ne yaşananların Ne de yarım kalan sevdalar için Konuşan dilin kemiği yok derler ya? İşte öyle bir şey Sussam Yüreğim kanar Konuşsam Yüreğin yanar. Gözümün nuru Suskunluğa gebe kaldığımda Anladım! Hiç bir şey Eskisi gibi değilmiş. Bir senden öncesi vardı Yaşanmamış Yaşanamamış Bir de Senden sonrası var Şimdi Avuçlarımın içine bıraktığın hayatım da Kan revan içinde kalmış. ‘’ Adamım bu gecelik bu kadar. Haftaya görüş gününe kadar beklemen lazım !..’’ -Kadınım Senin gibi Sabrı sükut-la Günleri sayarken Dört duvar arasında. Geçmek bilmeyen günler hep ‘’ Görüş gününe ‘’ gebe kalıyor Bendede. Kadınım Hani gidiyorum diyorsun ya! Üstüne üstelik Lambaları da söndüreceğim inadına diyorsun ya! İnan bebeğim gidemezsin Neden mi? Ben buradayım diye gidemezsin. Bilirim Her zaman ki gibi Gözüne uykuda girmez Uyuyamaz Gözlerin kan çanağı oluncaya kadar Bakarsın pencerenden Gecenin bir yarısına kadar bekler Kalkar bir de hayal kurarsın ya İşte o zaman içim acır Sol yanım kanar beeee Kadınım! ‘’Senin gibi yazmayı beceremem ama? Yürek yaşarken biat edermiş ölürken değil !.. ‘’ |
katre kare ruhumuza dökülen dizelerdi
Sevgili Şair arkadaşım yüreğine sağlık kalemin kavi olsun