HIÇKIRIKSustum Sustun Konuştuğumda konuşuyordun Güldüğünde yüzün aydın Sevinçlerimiz ne tanıdık Çılgın hayaller avuçlarımızda Ayrık otlarını topluyoruz Hıçkırıklarımız içli Serzenişlerimizin yüzü Birbirine dönük Aynı cümlede sırıtıyordu kelimelerimiz Oysa Bir sonbahar ikindisi Yudumlarken demli çayımı Zülfünün hayali düşüyordu İnce belli bardağa Ne yana dönsem Ah-u zârın kalır elimde Neyana yönelsem Hıçkırık Sessiz kırlangıçlar çalıyor kapımızı Konuk ağırlamalarını Unutmuşuz Haylaz çocuklar Koşturuyor koridorları Yılkı atları ehlîleştiriyor Delikanlarımızı Yaşlarımız kanımızın akışına Yetişemiyor şimdi Gülümsüyordun oysa düşümde İnciler saçarak dişlerin Ben Senin En çok sesini özlüyordum Sen Kimsesizliğime sığınıyordun geceleri Ve bir yağmur akıyordu üzerimizden Bir tutam filiz sevdam foto: Ö.E.Yücebaş |