ÇOCUK AFRİKAGözlerimin feri yok Kelimelerim takatsiz Nefesim açlık kokuyor -Ne güzel olurdu oysa Oruçla mühürlü olsaydı yalnız Bu kuru dudaklar!- Bu uyku yüzüme toprak! Bir kâbusun içine uyandım Çocuğum bu kez ve Sanırım Karadır tenim Savaşın ortasında kalmış Narin bir kelebeğim Kuyular susuzluk dolu Dudaklarım toprağımın sureti -Bu sinekleri tanıyorum İnip inip kalkan Karanlık gölgeler olarak Hücrelerimde dolanan İğrenç ayakları kirli Kara derime yapışık sinekleri- Yılan gibi kıvrım kıvrım Dolanmıştı açlık, ölümlü kollarıyla Evlerimizin saçlarına -Öküz arabaları olanlarımız şanslı- Tabanlarımız toprak yanığı Yürüdük yürüdük yürüdük Bitmek bilmeyen patikaların damarlarını Kardeşimin bacakları ince Dayanamadı bunca yürüyüşe Çorak toprakta bir tümsek şimdi Yüreğimiz hüzünlüyken henüz Sevindi midelerimiz Bize kaldı yiyecek tek lokması! Pirinç lapası istedim Bir yudum su… Boğazımda derman yok Fakat yutacak Biliyorum Öleceğim Ve bir çocuk olarak doğacağım ahirete Kıvırcık saçlı, ufak tefek -Yaşını taşıyamamış bedeninde- Siyah bir melek Bekler beni annemin elleri Bize ölüm sunan Toprağımın altında Okşamak için saçlarımı Bir kâbusun ortasına uyandım Uyumak istiyorum hayata şimdi… 21.08.2011 |
sen sessizce geçerken şiirden
karanlığın ve yokluğun ve itilmişliğin
aydınlanan ve varsıllığa soyunan yüzü oluyorsun şair
ellerin ve yüreğin dert görmesin sevgimle nuryüzlüm