YA ÇOCUKLAR BİR GÜN BÜYÜRSE
masalcı anaların
mitolojidir besinleri üç hörgüçlü develer taşır boyunları uçan halıları sihirli lambaları sever dudak kıvrımları ve çocukları şehirlerin asfalt sokaklarında büyümüş seherleri kaygılı kadınların eteklerinin desenleri çocuk yüzleri ağlarken muson yağmuru gülerken nisan getiren sert bakışlı adamların yüreklerine ve şimali bir masal belleyen annelerinin ağzından dökülenleri şerbet diye emen ağızlarından memeleri kollarından anneleri alınsa fakat en kesif ağıtla paylayan dünyayı -ve içimizi kemiriyor ya kulakları varsa sandığımız insanların ya büyüyüverecekse çocuklar bir gün- böcekleri ne küçük bu ülkenin insanları doygun mineralli başları yüreklerinde yürümeyi seviyor ayakları ayakkabılar edineli ayaklarımız sahiplenmiyoruz yolları eskisi kadar seçimlerimiz kafakağıtlarımız gözlerimiz aydın /sanıyoruz/ her yol dünyaya açılan insan diye bir ırk şahlandırıyoruz içimizde her gün kavimler halinde dolaşan yanılıyoruz çocuklar eteklerimizde hala avuçları insan sanıyoruz hala konuşabildiğimiz için kendimizi foto: Ö. Ergin Yücebaş |