Düşeş Sancılar
Geceler karanlık...
Gündüz zifiri.. Karanlık suretli güneş doğuyor ufuklardan. Karanlık..Gölgeler karanlık İnsanlığı arar yüzler, Hali perişanlık.. Sevda çöller boyu uzak diyarlarda Daglar kalmadı delinecek Uykularım bölük pörçük Göçük altındayım can... Sevdam kurşun yarası, Canım boğazımdan geçiyor Darsuretli ’nefesim’ dağacında Nefesim sıkılıyor boynumda Sonra dudaklarım kanıyor seni Dişlerimin arasında sıktığım mutluluk harflerını. Can...sevdam kurşun yarası. Yüreğimin namsulu karanlık Kör düğüm sahneler kör Caddelerden geçiyor bendim Çiğnendi bedenim.. Satılık sevda pazarlarında.. Halim ahvalime sıgınıyor gece yarılarında Pencerelerimin önü saksı dolu gül yüzlü güller Güller ki gülüşlerini unuttu Arar mazıyı geçmişi Arar can... sokaklarım kan. revan... Sevda uçurum gözlü bir yar da kaldı Düşmeleri beni kanatan... Uzak dur.. Uzak dur sevda bahçelerimden Yakan yürek yanan ben Ayazda kaldı duygularım Duygularım ki.. Bir sala sesi kadar. Yanar ağlar karalar karanlığına yas bağlar Şimdiki sevdalar paslı aşk çenberi Çenberiki Çıkarılmış imanın cenberi Cehennem kokulu bir zemheri Yaz tadında baharlar Lal düş dudagımdan Düş ..Düş sürgünü duvarlarımın gölgelerine Yansı bir ayrılık vakti Şehrin yalnız sokaklı caddelerine.. Gölgelerimi yansı, Zalim bir adımın, adım ucuna Uçurumlarından düş beni ucumdan kanıyorum sadece Düş beni rüyalarımdan’Ey düşeş sancılar’ Serdar Özyanız |