CESÂRET ve ESÂRET
Hoş görülü olsan da, neme lâzımcı olma
Yanlışı görür görmez, birden çatılsın kaşlar. Dünkü medeniyetin, izi kalmasın diye Birer birer söküldü, mâziye âit taşlar. Hak/hukuku gözet de, zâlimi haklı kılma Zorluklara göğüs ger, pes edip hemen yılma Moralini güçlü tut, sakın ye’se kapılma Bitti mi cesâretin, o an esâret başlar? Korktu ama onların, benizleri solmadı Biraz daha gayret et, kimse saçın yolmadı Bu günlere gelmemiz, hiç de kolay olmadı Bahara yaklaşsak da, çok çetin geçti kışlar. Yüreğini od ile, dağlamasın analar Başlarına karalar, bağlamasın analar Güzel günler gelsin de, ağlamasın analar Ne şehit kanı aksın, ne de gözlerden yaşlar. Ömrümüzü geçirdik, “sülü” ile “ibiş”le Ya “altı”yla, “dokuz”la; ya “at” la, ya da fişle Çoğu gitti az kaldı, inşallah bu gidişle Başımıza tâç olur, şu an baştaki başlar… 06/01/’13 Hanifi KARA |