hiçbir şey
Güçlü satırlar taşır çağları
çelik sözcükler okur insanı ve ateş üzerindeki buğu misali yalnızlığın belirsiz şeklini görürsün aynada. Kudurmuş dişler sivrilir geceye birileri tarafından daha değerli kılınmış vajina içinde karanlık boşluklarda kaybolmuş aşk. Uzun zaman önce birlikte yaşadığın kadını hatırlatır geri vites ilerleyen kamyonun sabah müziği ve yazdan kalma öldürülmüş sinek duvardayken nisan yağmuru gibi erken geldiğin genellikle çıkaracak vakti bulamadığın sarhoş gecelerde o kadının yanında olması büyük şanstır ve ısrarla gitmez bir yere dışarıda o kadar iyi adam varken geleceği olan adamlar her sabah parfümlenip işe giden tipler hafta sonları brunch için eşofman takımlarıyla kafeleri dolduran epilasyon görmüş sağlıklı yüzleriyle gülümseyen o adamlara rağmen yanındadır kadın uzun kamış sevdiğinden değil sadece bir şey bulmuştur yüzünde hiç aranmamış güzel bir şeye denk gelmiştir adın ve göz rengin arasında bir yere ve sana karışmıştır sonra sana ellerinin güzel olduğunu söyleyince ne saçmalıyor dersin içinden günler sonra yapman gerekenleri söyler tırnaklarını kes sevgilim hadi banyoya gir bebeğim saçların uzamış sevgilim kalk artık bebeğim hadi dışarı çıkalım sevgilim beni sevdiğini söyle sevgilim evet bebeğim daha hızlı evet tam orası bebeğim sakın durma bebeğim, daha hızlı daha hızlı… ve beklendik şekilde sıkılırsın kadından kurtulmanın yollarını düşünür ve sonunda aylarca kadınsız kalmanın ne olduğunu bilen birine göre cesur sayılan bir davranışla kolundan tutup kadını kapı önüne koyduğun gün bir şarap şişesi daha açmayla başladığı gibi güzel bitmez hiçbir şey... |