Hey Dünya
Bir ben mi?
Ben mi kaldım hey dünya! Mertliğe sır verip namertliğe ser vermeyen Ayrılıklar ardından su döken Mavzer gibi güven verip Şafak kadar taze umut besleyen Durgun sular gibi suskun, hoyrat nehir gibi çağlayan Derme çatma barınaklar kıyılarımda Sürgün sevdaların konak yeri Bir ben miyim? De dünya... Bir ben mi? Ben mi kaldım bu şehirde? Geceleri hayırsız, sokakları vefasız Düşlerim hayatın pençesinde Sahipsiz acılar yüklenir omzuma Hamallar bile acır halime Faili meçhul bir intihar şimdi gözlerimde Be hey dünya bir ben mi kaldım şimdi bana? He dünya... Bir ben mi? Ben mi kaldım ulu orta? Güneş, saklanınca ufuklar arkasına Ne hüzünler düğümlenir boğazımda Dokunulabilir bir ıslaklık değil ki yüzümde Sigara dumanıyla salınan suretler... Ciğerimde tozlu yolların ayak izleri Karanlığı demleyip içtiğim gibi Ömrümü çalıp Ye dünya... Bir ben mi? Ben mi kaldım arsız sevmelere müptela? Kayan yıldızlar altında gökler ağlarken Silinmeli ayak izlerim. Kaybolup giderken semaya doğru Unutulmalı adım Sana kalsın suskun şiirlerim Ölüm kaç durak ötende? Söyle! Be dünya... Bir ben mi? Ben mi kaldım isyana kefen giydiren? Son nefesim-son sözüm Azrail’le ilk pazarlık Şahadete dönerse dilim Şefaatçim olursa ıslak mendilim Ben de hakkımı helal ettim ey dünya Bir ben geçtim senden, Bir de benden geçenler. Adın gurbet değilse Söyle! Ne dünya? |